DARK DİZİ İNCELEMESİ

DARK DİZİ İNCELEMESİ

Evet arkadaşlar bugün size son zamanlar pek çok yerde de görmüş, duymuş ya da izlemiş olduğunuz bir dizi olan Dark hakkında bir inceleme yapacağız. Öncelikle gerçekten sizi zihnen yoracak bir dizi izleyeceğinizi belirtmek isterim.

Dark, yapımı Alman olan bir netflix dizisi. İzlemeye başladığınız anda kendizi bir zihin jimlastiğinde zannedebilirsiniz. Kendinizi paradoks içinde bulmanız muhtemel. Dizimin Almaya’nın Winden vilayetinde başlıyor. Olaylar da burada devam ediyor. Genelde ingilizce olarak sunulan netflix dizilerinin yanı sıra orijinal dili olan almanca olarak karşımızda. Benim fikrimce dizinin altyazılı olarak almanca izlenmesi gerek çünkü dizi böylece almanca dilinin etkisiyle daha yoğun ve kasvetli bir ortam sağlıyor. Bilim-kurgu ve gerilim türünde olan dizinin zaten IMDB’de gayet yüksek bir puan aldığını belirtmek isterim. 8.8 puan alan dizi bu tür dizi-film seven izleyiciler için gayet güzel bir tavsiye olabilir.

DARK-DIZI-INCELEMESI

DARK DİZİ İNCELEMESİ – GENEL KONUSU

Almanya’nın küçük bir yerleşim yeri olan Winden Kasabası’nde intihar eden bir adamla dizindeki olaylar başlamış oluyor. Bu kişinin intiharından geriye kalan tek şey bir mektup ve bu mektubun gelecekteki bir tarihte açılmasını istiyor. Bütün bu gerilim ve gizemler sonu olmayacak şekilde başlamış oluyor.  Daha sonrasında ortadan bir çocuğun kaybolmasıyla olaylar devam ediyor. Dizi karmaşası olarak “Lost’a”, bilim-kurgu yönünden “Strenger Things’e” benzetiliyor fakat bölümler ilerledikçe çok farklı bir tat da olduğunu anlayacaksınız.

Zaman-kişiler karmaşası gerçekten en üst noktada. 3 zaman dilimi (geçmiş-bugün-gelecek) içinde süreklenip gidiyoruz. 2019’dan 1920’li yıllara kadar sürekli git gel yaşayacaksınız. Bir noktada sizi gerçekten yorabilir. Çünkü kim kimin gençliği, kim kimin yaşlılığı ? anlamak gerçekten zor. Zaman geçişleri ve olay örgüsü baş döndürücü fakat dediğim gibi ehh.. yeter artık deyip kapatmanız da muhtemel. Dizide geçen zaman paradoksunu dizinin başlangıcında geçen bu ilk cümle ile anlayabilirsiniz; “ Geçmiş şu an ve gelecek arasındaki fark, inatçı bir ilizyon dan ibarettir” –Albert Einstein

BU KISIM HAFİF SPOLİLER İÇERİR !!

Hikayenin metafizik unsurları, mistik gücü 2. Bölümün sonunda karımıza çıkan, 80’li yıllardan gelen bir çocuk cesediyle ortaya çıkıyor. Bu olaydan sonra flashbacklerle dolu bir geçmiş ve bugün arasında git gel yaşamaya başlıyoruz. Dizide tüm ilişkiler içinde bir bağlantı var. Tüm olaylar bir noktada kesişiyor. 3. Bölümde yaşanan zaman yolculuğu ise yaşananları daha da anlamamıza bir noktada neden oluyor. Her bölüm adeta bir yapboz parçası gibi her olayda bir eksik parçayı yerine koymuşuz hissini yaşatıyor seyirciye.

Ve tabi ki de Baran Bo Odar’ın kadrajı.. hikayede oldukça büyük bir önem taşıyor. Adeta biriktirdiğimiz her detaya dikkat çeken, hiç durmayan kamerası hikaye boyunca hareketini hep koruyor. Bu noktada belirtmek istediğim bir hususta dizinin introsu. Gerçekten beğenmedim, olmamış yani insana büyük bir eksiklik varmış hissi veriyor. Bunun yanında soundtracklar ise abartısız müthiş gerçekten. Zaten The Devil’s Walk albümünden yer alan Goodbye şarkısı introda olmasaydı at çöpe gitsin kıvamındaydı. Dizide kullanın her şarkımı o kasvetli havayı yaşatır.

Gerçekten dizinin soundtrack listesinin seveni çok fazla. Dizi bitse de soundtrack listesi uzunca bir zaman daha dinlenilmeye devam edecektir. Diziyi anlatması zor fakat izlemesi gerçekten keyifli.

DARK-DIZI-INCELEMESI

Kendi yorumuma gelirsek. Dizi gerçekten kafa karıştırıcı ve ilk 3 bölüm tabiri caizse sarmıyor. Fakat biraz sabrederseniz kalan bölümler gayet tatminkar doğrusu.  Hem dizinin havası hem de o Alman dediğimizde akla gelen soğuk, kasvet, boğuk bir hava vs. çok başarılı olmuş. Sinematografisi gayet yerinde. Sahneler ve müziklerin uyumu başarılı. Bilim-kurgu, gizem ve biraz da beyin jimnastiği sevenler için biçilmiş kaftan.

Böyle bir yapım, böyle bir hikayeyi amerikan yapımı beklerim ben fakat almanların ilk global dizisi olan Dark en az bir amerikan yapımı kadar beğendim. Hatta amerikan yapımı olsa daha kötü bile olabilirmiş. Ben şahsen müziklerine, mekanlara, yeşile-ormana doydum arkadaşlar. Almanlar daha çok dizi yapsın bile söyletir insana sadece biraz sabır ve olayları birbirine bağlamayı ikilemleri anlamayı isteyen bir dizi. Umarım sizde bu beyin jimnastiğini seversiniz. Ben tavsiyen ederim.