The Fox and the Hound 1981 Film Analizi ile birlikte geçmişe küçük bir yolculuk yapacağız. İçeriğimizde, The Fox and the Hound film konusu, The Fox and the Hound film incelemesi konuları yer alacak. Bunun dışında bu filmin büyük bir topluluk üzerinde oluşturduğu Mandela Etkisine değineceğiz.

The Fox and the Hound (Tilki ve Avcı Köpeği)

Yapım yılı: 1981
Yer: ABD
Dil: İngilizce
Süre: 83 Dk.
Yönetmenleri: Ted Berman, Art Stevens, Richard Rich
Bütçe: 12 Milyon Dolar.
Hasılat: 63 Milyon Dolar.

Uyarlama eser: The Fox and the Hound (Tilki ve Avcı Köpeği) Daniel P. Mannix.

Tilki ve Avcı Köpeği Film Konusu (The Fox and the Hound)

Tilki ve Avcı Köpeği filmi konu olarak bir tilkiyle bir tazının dostluğunu ele almakta. Hikaye Disney için birazcık karanlık hatta Bambi’den sonra tepki çekme ihtimaline karşılık olarak biraz yumuşatılmış bir şekilde anlatılıyor. Hikayemizde anne tilki avcılardan kaçarken yavrusunu bir çiftliğin yakınına bırakarak tüm tehlikeyi üstüne çekiyor ve Bambi’nin hikayesiyle ortak paydada buluşuyor.

Küçük tilki yavrusuna yaşlı bir kadın evini açıyor. Tod ismini veriyor ve onu sevgiyle büyütmeye başlıyor. Bu sıralarda komşusu Avcı Slade’in kasabaya getirdiği yavru av köpeği Copper ile küçük tilki karşılaşıyor ve arkadaşlık kuruyor.

Her fırsatta Tod’a onun bir av köpeği olduğu ve onların arkadaş olmaması gerektiği hatırlatılsa da Tod, arkadaşlığına güvenmeyi tercih ediyor.

Günün birinde Copper sahibinin emektar köpeği Chief ile birlikte avlanmayı öğrenmesi için götürülüyor. Copper, büyüyüp bir avcı olarak yetişirken Tod ise kasabada eski dostunun dönüşünü beklemektedir. Artık bir av köpeği olarak dönen Copper ve Tod’un arkadaşlıkları eskisi gibi olmayacaktır.

Güzel bir animasyon filmi önerisi: Ruhların Kaçışı Analiz – Spirited Away Film Analizi | Sen to Chihiro no Kamikakushi

The Fox and the Hound Film Analizi

Disney Klasiklerinin 24.filmi olan Tilki ve Avcı Köpeği birçok insana göre Disney’in en karanlık yapımı konumunda. Disney genellikle animasyon serilerinde çocuklara hitap etmesi açısından derin konuları pek fazla irdeleyen bir şirket değil. Ancak klasikler içinde, Bambi ve The Fox and the Hound gibi karanlık filmlerde çıkabiliyor. Filmin kalitesine diyecek hiçbir şey yok. 1981 Yılında ortaya çıkan bir Disney harikası. Biz inceleme kısmında Tilki ve Avcı Köpeğinin analizini yapacağız.

Bu kısımlarda sürprizbozan bulunabilir.

Tilki ve Avcı Köpeği animasyon filminin karanlık olmasının sebeplerinden birisi koşulsuz ayrılığı işliyor olması diyebiliriz. Tod bir tilki ve doğal düşmanı olan bir tazıyla arkadaşlık yapıyor. Copper arkadaşını sevse de doğası gereği sahibine bağlı ve sahibi için bir katil olmuş pozisyonda.

Avcının, avladığı hayvanlar için gereksiz ve haşarat gibi kelimeler kullanması tür ayrımcılığını ortaya koyarken, başka bir yerden ele alırsak (varsayımla) ırkçılık diyebiliriz. Bu tabii ki çocuklar için yapılmış bir animasyon filmini gereksiz yere deşmeye de çıkabilir.

Filmin sunduğu şekilde devam edersek, büyüdükleri zaman Copper Tod’a uzak durmasını ve onunla karşı karşıya gelmemesi tarzında açıklamalar yapıyor. Tod arkadaşının değişimini fark etse de iş işten geçiyor ve Chief’in uyanmasıyla büyük kargaşa ortaya çıkıyor. Avcı tekrardan Tod’un peşine düşüyor ve bu kez iki köpeğiyle birlikte. Copper inanılmaz koku alma yeteneğini arkadaşının üstünde kullanmıyor, onun sadece bir seferlik kaçmasına izin veriyor ve sahibini yanıltıyor. Ancak o bunu yapsa da tecrübeli Chief, Tod’u fark ediyor ve peşine takılıyor. Sonunda Chief’e çarpan tren sonucunda Copper’ın fikri değişiyor. Eski dostunu bir düşman olarak görüyor.

The Fox and the Hound Mandela Effect (Tilki ve Avcı Köpeği Mandela Etkisi)

Filmin ilk Mandela Etkisi burada ortaya çıkıyor zaten. Yıllar sonra bu filmi tekrar izlediğimde bu sahnede Chief’in öldüğünü düşünüyordum. Tekrar izlediğimde Chief’in ölmediğini gördüm. Bu nasıl olabilir? Chief burada ölüyordu ve Copper bu yüzden Tod’a karşı öfke duyuyordu. Her şeyi mahveden bu değil miydi? Diye düşünüyordum. Chief sadece bir bilek yaralanmasıyla bu korkunç tren kazasını atlatmıştı. Peki, Copper’ın bu öfkesi için yeterli bir sebep mi? Hayır, değil.

Kendi kendime acaba Disney, bu sahneyi daha sonradan değiştirip farklı bir versiyon mu sunmuştu diye düşündüm. Çünkü burada bir şeyler olduğuna emindim. Tilki ve Avcı Köpeği animasyon filmiyle ilgili biraz araştırma yaptım. Filmin bu sahnesini arattım ve gerçekten Chief yaşıyordu. Ancak bazı yorumları okuyunca yaşadığım şeyin bir Mandela Etkisi olduğunu anladım. Birçok insan benim gibi Chief’in öldüğünü hatırlıyordu.

Her neyse, şimdilik ilk ME’yi geçebiliriz. Copper dostuna bu olaydan sonra büyük bir öfke duyuyor ve onun sahibinin söylediği gibi öldürülmesi gereken bir mahlukat olduğunu kabul ediyor. Tod’un sahibi onun burada olamayacağını anlayınca ormana salmaya karar veriyor. Ancak avcı, Copper’ı yanına alarak av yasağına rağmen ormana gidiyor.

Tod bu sırada başka bir tilkiyle tanışmış aile kurma yolunda ilerliyor, öte yandan Copper ve Slade onu avlamak için geliyor. Tod ve Copper arasında bir boğuşma yaşanıyor ardından Tod bir şekilde kendini kurtarıyor ancak dev bir ayı Avcı ve Copper’a saldırıyor. Ayı, Copper’ı öldürmek üzereyken Tod onu kurtarmaya geliyor ve canını tehlikeye atıyor. İşin sonunda ayıdan kurtulan avcı silahını Tod’a çevirince de hayat kurtarma sırası Copper’a geliyor. Bu kısmı biraz hızlı özetledim çünkü filmin finalinde Tod ve Copper’dan birilerinin öldüğüne yemin edebilirdim.

Her türden film tavsiyeleri için: Film Önerileri

Son sahnede tazının öldüğünden o kadar emindim ki kimse ölmeyince çok şaşırdım. Filmin sonu her Disney filmi gibi mutlu sona gidiyor, Tod ve eşi birlikte yaşarken, avcı ve Tod’un sahibi iyi anlaşmaya başlıyorlar.

Ancak filmin son sahnesinde tazının ya da tilkinin öldüğünden emindim, hatta tazının öldüğünü daha net hatırlıyorum diyebilirim. Bunu araştırınca birçok insanın tazının öldüğünü söylediğini gördüm.

Sonunda Reddit’te Tod’u seslendiren kişinin filmin orijinalinin bizim izlediğimiz gibi olduğunu söylemesiyle büyük bir topluluğun farklı hatırlıyor olması ortaya çıktı. Disney Klasiklerinin en karanlık filmi olarak bilinen Tilki ve Avcı Köpeği filminde birçok böyle sahne var. Peki, film bize ne anlatıyor?

The Fox and The Hound Filmi Irkçılığı mı ele alıyor?

Tilkinin ve tazının farklı ırkları temsil ettiğini varsayabiliriz. Çocukken ayrımcılıkla ilgili hiçbir fikirleri yok ve beraber mutlu bir şekilde oyun oynayabiliyorlar ancak büyümeye başladıklarında bir şeylerin ters gittiğini ikisini de hissetmeye başlıyor. Tod’un çevresinden gelen, sen onun gibilerle arkadaş olamazsın tarzı itamlar, Copper’ın büyüğü ve hayatı ona öğreten köpeğin tilki ve diğer hayvanlara karşı olan tutumu, sahibinin onların ezilmesi gereken mahlukatlar olduğunu söylemesi… Bu böyle bir sürü örnekle sürüp gidebilir. Ancak, bununla ilgili oldukça karanlık teorilerin ortaya atıldığını da gördüm.

Tod, kimilerine göre siyahi vatandaşları temsil ediyor filmde. Kesin bir bulgu olmamakla birlikte bunu her ırka göre uyarlayan kişileri gördüm. Bunu nereden tutarsanız oraya çekebilirsiniz. Bu sebeple ırkçılık olayını işlediklerini düşünmek epey normal. Hangimiz çocukken ırkçılığa dair bir şey biliyorduk? Şahsen bunları insanlar büyüdükleri zaman öğreniyorlar.

İşte, Tod ve Copper iki çocukken beraber gülüp oynayıp eğleniyorlar. Büyüdüklerinde ise tamamen çevresel faktörler ve dogma fikirlerle birbirlerine uygun olmadıklarına kanaat getiriyorlar.

Ayrıca yukarıda bahsettiğim gibi bunu tür ayrımcılığı noktasında da eleştirebiliriz. Tilki ve Avcı Köpeği animasyon filmi, kesinlikle bir şeyler anlatıyor. Sadece çocukların izleyip eğlenmesi için yapılmadığı belli.

Disney’in Bambi’den sonraki en karanlık yapımı olması bunun bariz bir örneği zaten. Bütün olarak ırkçılık ya da tür ayrımcılığı her şekilde kötü, filmdeki mesaj zaten bu.

Disney, klasiklerini günümüze live action tekniği ile uyarlamaya devam ediyor. Bunlardan en önemli yapım olan Aslan Kral 2019 incelemesi: Aslan Kral 2019 İnceleme

The post The Fox and the Hound (Tilki ve Avcı Köpeği) appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Rango 2011 Animasyon filmi konusu, Rango film analizi ve film incelemesi içeriğimizde yer almaktadır.

2011 Yılında ortaya çıkan bu değişik animasyon filmi durduk yere düşünüp dururken aklıma geldi. Bildiğiniz üzere ülkemizde ve dünyada en iyi animasyonları Pixar yapar tarzında bir anlayış mevcuttur. Bu genelde pek fazla animasyon filmi izlenmeyen ülkemizde ise daha çok söylenir.

Bu algı oldukça popüler olsa da zaman zaman Pixar filmlerinden daha iyi filmlerde ortaya çıkıyor. Bunlardan birisi Rango filmi. Rango, Karayip Korsanları serisinin yönetmeni (ilk üç film) Gore Verbinski’nin imzasını taşıyor. Bununla kalmıyor, ana karakterimiz olan Rango’yu Johnny Depp seslendiriyor.

Rango film konusu

Rango, kişilik problemleri olan bir bukalemunun, geçirdiği bir kaza sonrası yolunun Toprak Kasabasına düşmesini ele alıyor. Kahramanız yaşadığı fanusunda dünyadan habersiz, cansız nesnelerle arkadaşlık ederken çölün sıcağında susuz ve bitap bir şekilde yeni hayatına başlıyor.

Toprak Kasabası ise umutsuz insanlarla kaplı ve büyük bir su sorunu çekmekte.

Rango Film İncelemesi – Rango   Film Analizi

Rango filmini ilk defa izliyorsanız, Maskeli Süvari filmine çok benzediğini göreceksiniz. Rango animasyon filminin ve Maskeli Süvari Western filminin yönetmenleri aynı. Ancak benzerlik bundan daha fazlasını içeriyor. Muhtemelen Gore Verbinski gerçekten bir Western filmi yapmayı istiyordu, bu isteğini de Rango gibi bir animasyona imza atarak biraz bastırmış.

Maskeli Süvari Film Konusu – Maskeli Süvari Film İncelemesi

Hikaye olarak bile diğer animasyon filmlerinden sıyrılıyor bu film. Hikayesi oldukça güzel ve mesajlarla dolu diyebilirim. Öte yandan, işlenen olaylar pek çocuklar için değil. Zaten bir çocuk filmi mantığıyla yapılmadığını izlediğinizde göreceksiniz. Animasyon filmlerine göre süresi uzun ancak insanı sıkmıyor.

Filmle ilgili bahsedilmesi gereken en önemli husus kesinlikle karakter tasarımları. Bu karakterlerin görüntüsü tam anlamıyla harika diyebiliriz. Renkler, kostümler… Ancak başka bir nokta ise karakterlerin çoğunluğu yine bir çocuk filmine göre pek çirkin.

Bahsettiğim gibi çocuklar için yapılmış bir iş değil zaten. Karakterlerin içinde sevimli olanlarda var ancak geneli çirkin ve o Western havasına uyumlu bir şekilde tasarlanmış. Görüntü kalitesi olarak film genel anlamda süper. Işıklandırma harika ve filmin doku kalitesi fena. Herhangi bir yapmacıklık görüntülerde yok. Sade ve güzel bir animasyon söz konusu.

Elbette filmde bazı noktalarda çocuklarında sinemaya taşınması için yapılan klişeler var. Rango karakteri bu klişelerden yaratılmış vaziyette. Saf, yalancı ancak içinde iyilik olan.

Rango animasyon filmini izlemenizi tavsiye ederiz.

The post Rango appeared first on En Güncel Film Önerileri.

İşte tüm zamanların en iyi animasyon filmleri, en iyi 5 animasyon filmi!

Animasyon filmleri denildiği zaman akla genellikle çocuklar gelse de aslında animasyon filmleri her yaştan büyük bir kitlenin takip ettiği yapımlar. En iyi animasyon filmlerini sizler için derledik.

5- Finding Nemo – Kayıp Balık Nemo

Bir Pixar harikası olan Kayıp Balık Nemo animasyon filmi, dönemine göre getirdiği farklılıklar ile animasyon filmlerini sevenleri ve çocukları büyülemişti. Kayıp Balık Nemo animasyon filminin çok güzel bir senaryosu vardı. Dalgıçlar tarafından kaçırılan palyaço balığı Nemo’nun babasının onu tüm okyanuslarda aramasını konu ediniyordu film. Aynı zamanda Nemo’nun da götürüldüğü yerde başına gelen olayları aktarırdı.  Kayıp Balık Nemo inanılmaz bir görsel deneyim sunar.

4- Spirited Away – Ruhların Kaçışı

En iyi animasyon filmleri denildiği zaman akla ilk gelen isimlerden olan, büyük usta Hayao Miyazaki’nin en iyi eserlerinden birisi olan Ruhların Kaçışı animasyon filmi, işlediği konusuyla birlikte yetişkinlerin ve çocukların ortak noktası. Spirited Away filmi Oscar ödülü alan ilk animasyon filmi olma özelliğini de taşıyor. Miyazaki’nin mükemmel çizimleri ve masalları aratmayan senaryosuyla Ruhların Kaçışı animasyon filminin büyüsüne hemen kapılacaksınız.

Ruhların Kaçışı Analiz ve Ruhların Kaçışı konusu: Ruhların Kaçışı Analiz

3- Howl’s Moving Castle – Yürüyen Şato

Listemizin 3. Animasyon filmine yine Hayao Miyazaki efsanesinden bir film ile devam ediyoruz. Miyazaki’nin harika eserlerinden bir başkası olan Yürüyen Şato, oluşturduğu inanılmaz epik dünyanın içine sizi hemen alacak. Yürüyen Şato animasyon konusu:

Kötülükler cadısı günün birinde, Sophie isimli genç kızı bir ihtiyara dönüştürür. Artık yaşlı ve güçsüz bir kadın olan Sophie bu büyüden kurtulmak için bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk sırasında ona bir korkuluk eşlik ederken, Miyazaki’nin sanatsal çizimleriyle sizde bu yolculuğa kendinizi kaptırırsınız.

Tüm Zamanların En İyi Animasyon Filmleri

Hayao Miyazaki kimdir? Bunu mu sordun: Hayao Miyazaki Kimdir: Mükemmel Bir İsim Bu

2-  Toy Story – Oyuncak Hikayesi

En iyi Animasyon filmleri listemizin ikinci sırasında yer alan filmimiz Pixar animasyon stüdyolarının bir döneme damga vuran Toy Story animasyon filmi! Andy’nin oyuncakları kendi hallerinde yaşamlarını sürdürürlerken, Andy’nin bir doğum gününde gelen oyuncak işleri değiştirecektir. Buzz Ligthyear isimli yeni oyuncak, Andy’nin eski favorisi Şerif Woody’nin yerini almıştır. Buzz ve Woody arasındaki bir çekişmede yaşanan bir kaza sonucu, Buzz evden düşer. Bu sırada Andy ve ailesi de taşınmak üzeredir. İkilinin dış dünyadan sahiplerine dönüşlerini konu alan serinin ilk filmini heyecanla izleyeceksiniz.

1-The Lion King 1994 – Aslan Kral

En iyi animasyon filmleri listemizin zirvesinde ise Aslan Kral bulunuyor. Aslan Kral’ın bu listenin tepesinde olması için birçok sebep var. Aslan Kral Disney klasikleri serisinden bir film bunun yanı sıra Aslan Kral animasyon filmi, Pixar’ın bilgisayar/animasyon filmlerine geçilmeden önce ki son filmlerden. Ayrıca listemizin 5.sırasındaki Kayıp Balık Nemo animasyon filmine kadar, en yüksek kalitede (bilgisayar/animasyon tekniği olmadan) gösterilen son film.

Aslan Kral’da insansı aslan karakterlerin hikayesini izliyoruz. Üstelik bu hikaye William Shakespeare in Hamlet oyunundan etkilenerek sinemaya uyarlanmıştır.
The Lion King (Aslan Kral) filminin yeniden live-action tekniğiyle çekilen filmi için: Aslan Kral 2019 İnceleme

En iyi animasyon filmleri listemizin sonuna geldik. Bu listenin sıralaması ve dahil edilen animasyon filmleri Tuyann.com internet sitesinin kendi görüşüdür. Sizin en iyi 5 animasyon filminiz farklı olabilir, ya da sıralamanız.

Disney klasiklerinin en önemli filmlerinden birisi olan, Tilki ve Avcı Köpeği ile ilgili derin içeriğimiz: The Fox and the Hound (Tilki ve Avcı Köpeği)

İyi seyirler!

The post En İyi Animasyon Filmleri appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Netflix Sonic İçin Kolları Sıvadı !

Sega’nın Sonic oyunları ile ortaya çıkan kurgusal karakterimiz, 90’lı yılların en hızlı yayılan oyunlarından olmuştur. Bu popülerliği çizgi film serileri ile desteklenen Sonic bir dönem bütün çocukların gönlünde taht kurmayı başarmıştı. Kendine has eğlenceli evreni yeni çıkan her çizgi film serisinde daha da genişleyerek bizleri her seferinde büyülemeyi başardı. Bu yılın başlarında vizyona giren Kirpi Sonic’in ilk ve tek Live Action filmi sıkıntılı şekilde vizyona girse de. Son yılların en hızlı gişe açılışını yapan oyun tabanlı filmi olmayı başardı. Tabi ki Jim Carrey’ nin de bu başarıda bir önemli bir rolü var.

Netflix popüler video oyunları animasyon veya filmlere uyarlayacağını duyurmuştu. Şuanda en yakında yayınlanacak olanlardan birisi Sonic gibi gözüküyor. 2022 yılında yayınlanacak Sonic animasyon dizisi yeni nesil bir karakter tasarımı ve animasyon tekniği ile karşımıza çıkacak. 3 boyutlu yeni nesil bir Sonic görebilme ihtimalimiz yüksek. Karakter tasarımı en son çıkan Sonic filmindekine benzer bir yapıya sahip olabilir. Hikayesinin ayrıntılarına dair açıklanan bilgiler olmasa da herkesin hemen hemen tahmin edebileceği bir senaryo ile gelecektir. Sonic evreni zaten oldukça eğlenceli.

Sonic animasyon dizisinin yapım ekibi de oldukça tanıdık. Yapımını Sega ve Netflix büyük oranda üstelenecek. Ayrıca Cartoon Network çizgi film kanalıyla hayatımıza giren Ben 10 çizgi filminin yapımında bulunan Man of Action yazar topluluğundan da destek alınacak. Man of Action Amerika merkezli çizgi roman, çizgi film ve televizyon yayıncılığında profesyonel bir isim olmuş ünlü yazarları bünyesinde bulunduran bir şirket.

En güncel film, dizi ve animasyon haberleri için haberler kategorimize göz atabilirsiniz.

The post Netflix Sonic İçin Kolları Sıvadı ! appeared first on En Güncel Film Önerileri.

1- Justice League: Flash Noktası Paradoksu

Justice League Flash Noktası Paradoksu

Bu animasyon filminde Flash yanlışlıkla farklı bir alternatif evrene gider. Bu evrende Bruce Wayne’in ailesi değil kendisi ölmüştür ve Thomas Wayne Batman olmuştur. Aynı zamanda Aquaman ve Wonder Woman kötü karakterlerdir. Bu animasyon filmi DC’nin New 52 evreninin temellerini atıyor.

2- Justice League Savaş

Justice League Savaş

Bu DC animasyon filminde klasik haline gelmiş bir konu işleniyor ve Darkseid dünyaya sahip olmak için kendini gösteriyor. Kahramanlarımız görevlerini yapmak için çalışırken bir araya geliyorlar. İlk başlarda sıkıntılı vakitler geçirseler de zamanla ekip olmaktan hoşlanıyorlar ve Justice League’in temelleri atılıyor.

3- Batman’in Oğlu

Batman’in Oğlu

Batman, Damien adında bir oğlunun olduğunu öğrenir. Damien babasının yanına yerleşir. Batman gölge birliğinde öldürme ve suikast için yetişen çocuğu Damien ile ne yapacak ? anlaşabilecekler mi?

4- Justice League: Atlantis Tahtı

Justice League Atlantis Tahtı

Bu filmde Atlantis insanlara savaş açıyor. Aquaman iki uygarlık arasında kalıyor ve Aquaman’ın Justice League’e katılmasını görüyoruz.

5- Batman vs. Robin

Batman vs. Robin

Damien Wayne karanlık güçler tarafından manipule ediliyor ve babası Batman’e sırtını çeviriyor. Batman oğlunu kötülerin pençesinden kurtarmaya çalışıyor.

6- Batman: Büyük Öfke

Batman Büyük Öfke

Batman kayboluyor. Batman’in yokluğunda Gotham alevleri yükselmeye başlıyor. Kötülükle savaşmak için yarasa timi kuruluyor ve alternatif Batmanlar Bruce Wayne’in yokluğunu hissettirmemeye çalışıyor.

7- Justice League vs. Teen Titans

Justice League vs. Teen Titans

İblis kendisini gösteriyor ve dünyayı yuvası yapmak istiyor. Genç Titanlar ve Adalet Birliği birleşerek iblisi durmaya çalışırlar. Şeytanla savaşmak hiçte kolay değil.

8- Suicide Squad: Cehennemin Bedeli

Suicide Squad Cehennemin Bedeli

Bu film Suicide Squat’ı seyirciye en iyi anlatan eserdir. Kötülerin gerçekten kötü olduğu ihanet ve entrika dolu bir film.

9- Justice League: Dark

Justice League Dark

Klasik Justice League hikayelerinden ayrılan bir film. DC’nin etnik sanat ustalarına yer verilen filmde Justice League: Dark ekibi Darkseid ile karşı karşıya.

10- Constantine İblisler Şehri

Constantine İblisler Şehri

John Constantine’in doğuşunu anlatan DC animasyon filmi. Arsız dolandırıcı Constantine’in fantastik güçlerle dolu bir dedektife dönüşme hikayesi.

11- Teen Titans Judas Sözleşmesi

Teen Titans Judas Sözleşmesi

Teen Titans’lara yoğunlaşan klasik bir film.

12- Superman’in Ölümü

Superman’in Ölümü

Doomsday vs. Adalet Birliği

13- Reign of the Superman

Reign of the Superman

Alternatif Süperman ekibi

14- Justice League vs. Fatal Five

Justice League vs. Fatal Five

Adalet Birliği, yeni ve güçlü bir tehdit olan Fatal Five ile karşı karşıya gelir.

15- Batman Hush

Batman Hush

Batman’in en sevilen hikayelerinden birisi Catwoman ve Joker’de burada.

16- Wonder Woman: Bloodlines

Wonder Woman Bloodlines

Wonder Woman’ın hikayesini ele alan filmde Diana’yı yakından tanıyacaksınız.

17- Justice League Dark: Apokolips War

Justice League Dark Apokolips War

Darkseid’in saldırılarından sonra Justice League atak yapmalıdır fakat Apokolips saldırısını hiç beklemiyorlardı.

Animasyon Filmleri

The post DC Animasyonları İzleme Sırası New 52 Evreni appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Disney ve Pixar ortak yapımı, Soul animasyonundan fragmanı Up ve Inside Out animasyon filmlerinin yönetmeni tarafından yapılan Pixar’ın yeni animasyon filminden gelen fragman büyük beğeni topladı.

Bir öğretmenin kendi dünyasının dışında bir dünyaya düşer dahil olduğunu gördüğümüz fragmanda, bilinen dünyanın aksine vücutlar yok! Öğretmen Joe, vücutsuz olduğu için artık zevk aldığı şeyleri yapamamakta.

Joe, henüz yeni giriştiği müzik hobisiyle uğraşırken günün birinde düştüğü kanalizasyon başka bir dünyaya açılır ve bütün hayatını doğrudan etkiler. Soul animasyon filminde, Ters Yüz’de gördüğümüz bazı renkler, bazı hareketleri görüyoruz.

Mike Jones, Pete Docter ve Kemp Powers’ın yazdığı senaryoyu seslendirecek isimler ise oldukça iyi.

Quentin Tarantino’nun Zincirsiz filmiyle hatırladığımız, Jamie Foxx seslendirme ekibinde yer alıyor. Jamie Foxx’un sesini anlatmamıza gerek yok, eğer Zincirsiz’i orijinal diliyle izlediyseniz kesinlikle Disney-Pixar ortak yapımı animasyon filmi Soul’u da orijinal izleyeceksiniz!

Yetenekli oyuncu Jamie Foxx dışında, Tina Fey, John Ratzenberger, Daveed Diggs, Phylicia Rashad, Ahmir-Khalib Thompson gibi isimler yer alıyor. Seslendirme ekibinin oldukça iyi olduğunu düşünüyoruz. Disney-Pixar imzalı Soul animasyon filminde 19 Haziran 2020 yılında vizyona gireceği tahmin ediliyor. Şimdilik takvimlere not düşülen tarihin, Coronavirüs salgınının gelişimine göre etkilenme ihtimali de oldukça yüksek. .

Disney, Mulan gibi bazı projelerini ertelemişti.Coronavirüs salgınının yaza kadar hangi boyutlara ulaşacağı, yazın virüs salgınının bitip bitmeyeceği belirsiz. Sinema sektörü virüs salgınından en çok etkilenen sektörlerden birisi olmuştu. Disney ve Pixar’ın son yapımı Onward virüs yüzünden sadece 60 milyon dolarlık bir hasılat yaparak, kendi bütçesini bile çıkartamamıştı.

Disney ve Pixar’ın Soul animasyon filminin gişesini riske atacaklarını hiç zannetmiyorum. Pixar için bir ilk olan gişede yere çakılma durumunun tekrarlanmaması için, eğer salgın bitmemiş olursa büyük ihtimalle Soul animasyon filminin de vizyon tarihi ertelenecektir.

Hey! Ruhların Kaçışı Analiz – Spirited Away Film Analizi | Sen to Chihiro no Kamikakushi

Soul Animasyon filminin fragmanını izlemek için Pixar resmi YouTube kanalanını linki: Soul Fragman

The post Pixar’ın Yeni Animasyon Filmi Soul’dan Fragman Geldi appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Bu yazımızda Disney’in popüler filmlerinden olan Frozen’ın ikinci filmini inceleyeceğiz. Herkesin yavaş ve aksiyonunu düşük bulduğu bir film olan Frozen 2 beni epey cezbetti. İlk filme göre daha olgun bir hikayeye sahip. Sinema salonunda bazı çocukların sıkıldığını ama özellikle müzikal seven yetişkinlerin filmden epey keyif aldığını da söylemem gerek.

Filmin Konusu

Film, iki kız kardeş olan Elsa ve Anna’nın hikayesinin devamını ele alıyor. Filmde Olaf’ın komik bir şekilde özetlediği gibi ilk filmi özetlemek gerekirse; ilk filmde kardeşleri ve karakterleri tanımış, Elsa’nın güçlerini öğrenmiş, kız kardeşlerin birbirlerini kurtarmasını izlemiştik. O tatlı sona rağmen karakterler de dahil olmak üzere hepimiz Elsa’nın güçlerinin kaynağını merak ediyorduk. Bu film bize bir cevap niteliğinde oldu ve gerçekleri öğrendik. Ancak sizlere spoiler olmaması açısından ben bunu söylemeyeceğim.

Film Elsa ve Anna’nın ailesi ile yaşadıkları bir flashbackle başlıyor ve bu anıda babaları kızlarına Büyülü Orman Hikayesini anlatıyor, anlatılan bu hikayede Büyülü Orman halkının ve Arendelle’in geçmişte çatıştığını öğreniyoruz. Ardından anne Iduna , Evan Rachel Wood’un sesiyle kızlarına bir ninni okuyor. Bu noktada filmin müziklerini övmeye başlayabiliriz. ‘ All is Found ‘ adlı bu ninnide filme dair fazlasıyla öngörü var. Bunları da izledikçe anlayacaksınız.

Filmin asıl geçtiği tarihe döndüğümüzde Elsa’nın bir ses duyduğunu görüyoruz ve maceramız Elsa’nın bu sese cevap vermesiyle başlıyor. 

Fragmandan da anlaşıldığı üzere Arendelle bir lanetin etkisinde kalıyor ve bu laneti kaldırmanın yolu geçmişin sırlarını öğrenmek. Kız kardeşlerle birlikte biz de geçmişi öğrenmeye başlıyoruz. Ve nihayet Büyülü Ormanı buluyorlar. Burada dikkat etmemiz gereken nokta dört ayrı doğa ruhunun olduğu, film boyuncaysa beşinci ruhu arayarak cevapları bulup Arendelle’i kurtarmaya çalışıyorlar. 

Şimdi biraz da karakterlerimizin ruh hallerinden ve yeni karakterlerden bahsedelim. 

Asıl ve Yeni Karakterler Hakkında

Önceki filmde kişiliğini öğrenemediğimiz için Elsa karakteri epey eleştiri almıştı. Yaşadıklarından sonra epey soğuklaşmış ve donuklaşmış bir karakterdi Elsa. İlk Frozen filminden birkaç yıl sonra geçen bu devam filminde ise Elsa’nın çekingen kişiliğine devam ettiğini görüyoruz ve bu şekilde zaten kişiliğinin böyle olduğunu anlıyoruz. Buna rağmen kişiliğini Anna’nın kişiliği gibi net çözebilmiş değiliz, ancak film devam ettikçe Elsa’nın kendisini aradığını ve bu sayede huzur bulmaya başladığını görerek Elsa karakterini daha çok benimsiyoruz.

Artık büyüyen ve olgunlaşan Kristoff ve Anna ise ilişkilerine devam ediyorlar, hatta Kristoff artık Anna’ya evlilik teklif etmeyi planlıyor. Ancak Anna küçük kız kardeş olmasına rağmen ablasının sorumluluğunu öylesine sırtlanmaya çalışıyor ki Kristoff’un bu çabalarını fark etmiyor bile. Film boyunca Kristoff’un Anna’ya kırgınlığını izliyoruz ancak mükemmel bir şekilde bunu asla belli etmiyor, Anna ise yavaş yavaş bunu fark ediyor. Bu ikilinin sahneleri arasında filmde en sevdiğim sahne kırık kalbine rağmen Anna yardım için geldiğinde Kristoff’un ‘Buradayım, neye ihtiyacın var?’ demesiydi. Bence Disney’in en olgun çifti Kristoff ve Anna oldu bu sahnede.

Olgunlaşan tek karakter onlar değil elbet, sevimli mi sevimli Olaf’ımız ise artık büyümenin sırlarını anlamaya çalışıyor. Filmin asla değişmeyen, en güzel parçalarından biri de Olaf’ın sahneleri hiç şüphesiz. Olaf her zaman olduğu gibi bu devam filminde de ana karakterlerimize epey yardım ediyor. Büyüdükçe kendisini bilgi olarak da geliştiren Olaf çok önemli bilgiler de veriyor hatta. Geyik Sven de aynı şekilde Kristoff’un duygusal olarak da her zaman yanında olarak en yakın dostlarına yardım ediyor ve bu sayede en sevdiğim sidekick karakterlerden olmayı sürdürüyor. 

İlk filmde çok az gördüğümüz Kral Agnarr ve Kraliçe Iduna’dan bahsedelim. Filmde tek öğrendiğimiz geçmişin sırları ve Elsa’nın kim olduğu değil elbette, aynı zamanda Iduna ve Agnarr’ın nasıl tanıştıklarını, birbirlerine nasıl aşık olduklarını ve Iduna’nın geçmişini öğreniyoruz. 

Filmin en sevilen karakterlerinden biri de Üsteğmen Mattias oluyor. Arendelle’in sadık askerlerinden biri olan Mattias ile Büyülü Orman’da tanışıyoruz. Eskiden çok sadık olduğu Agnarr’a olan sadakatini Elsa ve Anna’ya da gösteriyor ve film boyunca en önemli yerlerde kızlara yardım ediyor. Hem ciddi hem duygusal hem de sadık bir karakter olan Mattias’ı ben de çok sevdim.

Yelana, Ryder ve Honeymaren gibi Büyülü Orman insanlarıyla da tanışıyoruz. Halkın lideri olan Yelana bilgili ve önderliği harika olan bir kadın. Ryder ise tıpkı Kristoff gibi geyiklerle dostluk kuran çılgın bir çocuk, kısa sürede Kristoff’la da arkadaş oluyorlar. Honeymaren ise Büyülü Orman sahnelerinde öne çıkan üyelerden. 

Gale adlı karakterimiz ise Hava Ruhunun ta kendisi! Görünür bir ruhu olmayan Gale’e bu ismi karakterlerimiz veriyor.

Benim yeni karakterterlerden en sevdiklerim ise Bruni ve Nokk. Küçük sevimli hayvan Bruni, Elsa’yla etkileşime geçer geçmez onunla çok iyi anlaşıyor ve nereye gitse peşinden geliyor, ayrıca Elsa’nın kar tanelerini de çok seviyor. Nokk ise Su Ruhu olan sudan bir at, filmin ilerleyen sahnelerinde Elsa’nın arkadaşı haline geliyor ve Elsa onu ehlileştiriyor.

Müzikler 

Frozen ile ilgili en sevdiğim olay müzikal olması ve karakterlerin sesleri harika olan Broadway oyuncuları tarafından seslendirilmesi, karakterlerin seslendirmeleri şu şekilde;

Elsa: Idina Menzel

Anna: Kristen Belle

Olaf: Josh Gad

Kristoff: Jonathan Groff

Kraliçe Iduna: Evan Rachel Wood

Film boyunca şarkı söyleyen karakterlerimiz işte bu oyuncular tarafından seslendiriliyor. Şimdi en dikkat çekici üç şarkıdan konuşalım.

Film içinde en sevdiğim şarkılardan olan Into The Unknown şarkısı Elsa’dan onu çağıran sese gidiyor. Idina Menzel ilk filmdeki Let it Go performansından bile harika bir iş çıkarmış bu sahnede. Aynı şarkı Oscar’da da aday olmuştu ancak ödül Elton John’a gitti. Elton gibi bir isim olmasa eminim Frozen 2 bu şarkıdan bir Oscar alırdı.

Jonathan Groff’un yani Kristoff’un söylediği Lost In The Woods şarkısında Queen’in Bohemian Rhapsody’sinden esinlenilmiş. Bu şarkıda Kristoff Anna’sız bir hayatın nasıl olduğundan bahsediyor. Uzun yıllar boyunca hep bir kadının erkeğe şarkı söylediği Disney evreninde bir ilk yaşanmış ve bu kez bir erkeğin duygularını dışa vurmasının kötü olmadığı gösterilmiş ve Kristoff hislerini şarkıyla aktarmış. İlk filmde en çok yakındığım konu Groff’un şarkısının olmamasıydı, yani bu dikkat çekici şarkı beni nasıl mutlu etti tahmin edebilirsiniz.

Üçüncü ve en güzeli, Elsa’nın gerçekleri öğrendiği an söylediği Show Yourself şarkısıydı. Elsa bu şarkısıyla kendisine seslenen sese çık ortaya derken kendisini de geçmişin sırlarını da buluyor aynı zamanda. Büyüleyici bir sahne ve büyüleyici bir şarkıydı.

Frozen 2’nin Disney’in en iyi animasyon filmlerinden olduğunu söylemek isterim. Birçok insan ilk filmi tercih etse de ben müziklerin daha güzel olması, sahnelerin ve görüntünün verdiği mükemmel hissin, konunun ve filmin daha olgun oluşunun verdiği düşüncelerle bu filmi ilk filme tercih ediyorum. Aileyle izlenecek güzel ve duygusal bir film, ben gözyaşlarımı zor tuttum zaten.

Umarım izlediğimiz her Disney animasyonu bu kadar güzel olmaya devam eder…

The post Frozen 2 Film İncelemesi appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Coco Animasyon Filminde Özel Olan ne?

Animasyon sektöründeki durgunluğa son veren Coco, 2017 yılında Pixar tarafından yapıldı ve Disney tarafından da dağıtıldı. Epey zaman geçti kaliteli bir animasyon izlemeyeli diyenlerdenseniz, Coco tam size göre.

Coco son derece özgün bir yapım. Hikayeyi oluşturan Lee Unkrich’in fikri tamamen orijinal. Meksika kültürüne tam anlamıyla yakışan animasyon filmi bu yönüyle de birçok eleştirmen tarafından artı puanlar toplamıştı. Kurgusu inanılmaz güzel olan Coco’nun kalitesini tartışmaya gerek bile yok. Renk tonları olsun yaratılan hoş ve sıcak mekanlar, karakterler olsun Coco ileride klasik bir yapım olarak anacağımız bir yapım.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Ruhların Kaçışı Analiz 

Coco Animasyon filminin konusuna gelirsek, Imelda Rivera bir müzisyen ile evlenir. Imelda’nın evlendiği müzisyen onu ve kızları Coco’yu terk edip müzik kariyerine yönelir. Böylece Imelda müziğe ve müzisyenlere küser. Ayakkabıcılık işe yapmaya başlar ve müzik en hassas noktası haline gelir, evin içinde müziği yasaklamıştır. Film günümüz tarihine döndüğü zaman, torunu Miguel’in hikayesi başlar. Miguel, Imelda’nın dönemindeki bir müzisyeni idol olarak görmektedir. Ernesto de la Cruz, onun hayranlık duyduğu ve olmak istediği kişidir. Aradan günler geçer, Miguel müzik için çalışmayı sürdürürken Imelda’nın kocasının yüzü olmayan bir fotoğrafını görür. Bu fotoğrafta Ernesto de la Cruz’un gitarı vardır.

Coco Animasyon Konusu ve Analizi

Animasyon Önerisi Coco

Miguel, böylece Ernesto’nun soyundan geldiğine karar verir ve büyükannesi ile tartışmaya başlar. Bu sırada kasabada Ölüler Günü için hazırlıklar yapılmaktadır. Her yıl gerçekleşen Ölüler Gününde, insanlar ölen akrabalarını anımsarlar ve bunun onlara iyi geldiğine inanırlar. Hatırlamayanlar, öteki tarafta da yok olup gideceklerdir. İnanışa göre, ölülerin fotoğrafları koyulur ve onlar hatırlanır. Fotoğrafı olmayan ölünün, ölüler gününde akrabalarını, ya da soylarının devamı olan insanları görmeye gelemeyeceğine inanılır. Miguel, büyükannesi Elena ile tartışıp köpeği Dante ile birlikte kaçtığı için, fotoğraf da kaybolmuştur. Ev halkı, Imelda’nın onları ziyarete gelmeyeceğini düşünerek üzülürken, Miguel’de Ölüler Gününde gösteri yapmak için Ernesto’nun gitarını çalar. Ancak işler istediği gibi gitmeyecektir. Ölüler Diyarını ziyarete gelen ölmüş insanların canlı iskeletlerini görebilmektedir.  Yakınlarını da böylece gören Miguel lanetlendiğini anlar. Kurtulmasının tek yolu gün doğmadan önce yaşayanların diyarına geçmesidir. Geri dönmesi için ise ailesinden birinin onu kutsaması gerekecektir. Miguel, Imelda’nın bunu yapmak için ona sunduğu, müzikten vazgeçme şartını kabul etmeyerek, Ernesto’yu bulmaya çalışır.

Coco, müzikal fantastik bir animasyon filmi ancak bundan daha fazlası. Coco’nun senaryosu eksiksiz ve mükemmel. Şarkılara geldiğimiz de orijinal dilinde elbette daha iyi ama dublaj da fena değil. Yine de bu tarz müzikal animasyonlarda tavsiyemiz orijinal dilinde izlemenizden yana. Filmin diyalogları oldukça sağlam, klasik bir animasyon diyalogu değil. Ayrıca, Coco birçok duygu karmaşasını da barındırıyor. Tutkunun büyüklüğünü ve peşinden gidildiğinde ortaya çıkabilecek iyi ve kötü sonuçlara değiniyor. Ayrıca Coco, ölüm konusunu da çok iyi işliyor. Ölümün aslında sizi hatırlayan kimsenin olmadığında gerçekleşeceğini vurguluyor.

Coco şiddetle tavsiye ettiğim bir animasyon filmidir. Hatta abartmadığımı düşünerek, Pixar’ın son zamanlarda yaptığı en iyi iş olabilir.

Aslan Kral 2019, son zamanların belki de en iddialı animasyon filmiydi. Live Action tekniğiyle çekilen Aslan Kral incelemesi için: Aslan Kral 2019 İnceleme

The post Coco Animasyon İncelemesi appeared first on En Güncel Film Önerileri.