Sony bünyesinde oluşturulan Marvel ortak yapımı Morbius filminin vizyon tarihi ertelendi. Jared Leto’nun başrolde yer aldığı çizgi roman uyarlamasının 19 Mart’ta vizyona girmesi planlanıyordu. Morbius karakterine hayat verecek olan başarılı oyuncu Leto’nun bir filmi daha böylece ertelenmiş oldu.

19 Mart’ta vizyona girmesi planlanan Morbius filminin yeni vizyon tarihi 9 Ekim 2021 oldu. Marvel sinematik evreninde 4. Faz hala merakla beklenirken, Sony ile olan bu ortak yapımın ertelenmesi bekleyen büyük kitleyi üzdü.

Normal şartlarda Morbius filminin vizyon tarihi 2020 yılıydı ancak pandemi nedeniyle yazın vizyona girmesi planlanan filmde büyük aksaklıklar oluştu. Sinema salonlarının kapatılması da sektörü derinden etkileyince Morbius filmi de birçok film gibi ertelenmek durumunda kalmıştı. Film 2020 yazında pandeminin 2021 martı gibi bitmesi tahmin edildiği için Mart ayına işaretlenmişti. Ancak işler pek planlandığı gibi gitmedi ve Morbius bir kez daha vizyon tarihini ertelemek zorunda kaldı.

Morbius Film Konusu

Sony tarafından yapılacak olan vampir filmi Morbius, Marvel sinematik evrenine dahil olacağı için büyük bir heyecan söz konusu. Sony’nin filmlerinin biraz daha yetişkinlere hitap ettiğini biliyoruz. Bu nedenle Marvel’ın 2021’de evrene dahil edeceği filmlerde büyük bir kitle Morbius karakterinin uyarlanmasını bekliyor.

Çizgi roman uyarlaması Morbius filminde, Jared Leto, vampir Morbius’u canlandıracak. Matt Smith, Adria Arjona, Jared Harris, Tyrese Gibson ve Michael Keaton gibi isimler de Morbius filminde yer alacak.

Tedavisi mümkün olmayan bir kan hastalığına yakalanan ana karakterin kendi deneysel yöntemleri ile bu hastalıktan kurtulmaya çalışmasını izleyeceğiz. Hastalığı iyileştirmekle uğraşan Morbius’un yaptığı bu hata sonucu geri dönülemez sonuçlar ortaya çıkacak. Bu tedavi sonucunda artık kendisi bir vampir olmuştur ve bu lanetten kurtulmak artık imkansızdır.

Hayatı baştan aşağıya değişen Morbius için artık ışığa çıkmak mümkün değildir. Işığa çıkamayan Morbius’un başka bir sorunla da başı derttedir. Sürekli olarak kana ihtiyaç duyan vampirin kan ihtiyacını gidermesi de zor olmayacaktır. Çünkü bu uygulamış olduğu deneysel tedavi yöntemi onu bir vampire çevirmiş olsa da doğaüstü güçleri de yanında getirmiştir.

The post Morbius Vizyon Tarihi Ertelendi! appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Marvel stüdyolarının şefi, Kevin Feige’e göre, “Marvel Filmleri pandemiden etkilenmeyecek.” Tüm sektörlere etki eden salgının en çok etkilediği sektörlerden birisi olan sinema sektörü 2020 yılında son 40 senenin en kötü yılını geçirmişti. Birçok film üretimi durdurulup birçoğu da ertelenmişti. Henüz çekimlerine başlanmayan onlarca film projesinin de çekimleri süresiz olarak ertelenmişti.

Çekimleri başlayan filmlerin setlerinde Covid-19 vakaları çıkmış, set ekibi ve oyuncular salgına yakalanmışlardı. Kısacası sinema sektörü için 2020 yılı oldukça zor geçti. Marvel, 2020 yılında tek bir film bile yayınlamadı.

Marvel filmlerinin vizyon tarihlerini erteleyip, çekim tarihlerini süresiz olarak uzatırken 4. Faz ile ilgili herhangi bir bilgi de paylaşmıyordu. Disney+ üzerinden yayınlanacak dizilere daha çok önem verilmişti.

Marvel sinematik evreninin geleceği belirsiz gibi gözükse de Marvel stüdyolarının şefi Kevin Feige göre böyle bir şey söz konusu değil. Marvel filmlerinin salgından herhangi bir şekilde etkilenmeyeceğini düşünüyor.

Marvel filmleri 2021 yılı içinde 4 filmle planlanıyor ve birçok TV yapımı da bunun yanı sıra ek olarak gelecek. The New York Times’a konuşan Marvel şefi, “Salgın Marvel filmlerini önemli ölçüde etkilemedi ancak bundan birkaç sene önce olsaydı her şey çok farklı olabilirdi. Bunu fark ettim.” Şeklinde açıklamalarda bulundu.

Yeni Marvel Filmlerinin Vizyon Tarihleri

Kevin Feige ek olarak, “2018-2019’da olsaydı yaptığımız bütün planların kesintiye uğrayacağı bir gerçek, Endgame için düşündüğümüz zaman büyük bir sorun ve onun devamı içinde aynı şekilde büyük bir sorun.” Şeklinde devam etti.

Feige göre, Marvel TV yapımlarının tarihleri konusunda salgın pek etkili olmamış ve sadece bir iki hafta kadar geciktirme yaşanmış. Bunun dışında TV şovlarının ve sinema filmlerinin salgından büyük ve önemli bir ölçüde etkilenmediğini vurguladı.

2021’de birçok Marvel filmi ve Marvel dizisini göreceğiz gibi görünüyor. Bu ay, Disney+’da yayınlanacak olan WandaVision dizisi ise merakla bekleniyor. Onu takiben, 7 Mayıs’ta da Black Widow’u sunacak Marvel.

Marvel sinematik evrenine 9 Temmuz’da Shang-Chi and the Legend of the Ten Rings eklenirken, merakla beklenen ve kadrosuyla tüm dikkatleri üzerine çeken “Eternals” 5 Kasım’da vizyonda olacak. Spider-Man ise 17 Aralık’ta vizyona girmiş olacak.

Marvel sinema yapımlarının dışında WandaVision gibi birçok dizi projesinin de önü açık. The Falcon and The Winter Soldier, Loki gibi diziler TV yapımlarına eklenirken, bunlara ek olarak bir de animasyon “What ıf?” Marvel TV yapımlarına katılacak.
Kevin Feige’nin verdiği sürpriz bir bilgi ise Thor: Love and Thunder filmi oldu. 2021 yılında vizyona girmesi planlanıyor Thor filminin de.

2021 yılında en çok beklenen filmler listemiz: 2021’de Çıkacak En İyi Filmler

The post Marvel Filmleri Pandemiden Etkilenmeyecek! appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Tom Holland’ın Peter Parker’a hayat verdiği yeni nesil Spider-Man film serisinin üçüncü filmi için tarihler belirlenmeye başlandı. Marvel sinematik evrenine 2016 yılında katılan Örümcek Adam, Marvel evreniyle bağlantılı olarak iki solo filmle seyircinin karşısına çıkmıştı. Spider-Man Homecoming, Marvel evreninde geçen Peter Parker’ın ilk solo filmi olmuştu. Örümcek Adam’ın ilk filminin gişe başarası oldukça tatmin ediciydi.

Avengers’a dahil olan Örümcek Adam’ın ikinci filmi, Spider-Man Far From Home (Örümcek Adam Evden Uzakta) filmi Temmuz 2019’da vizyona girerek, Avengers sonrası oldukça iyi bir gişe hasılatı yaparak büyük beğeni toplamıştı. Ayrıca Spider-Man Far From Home filminin kötü karakteri, Mysterio Marvel kitlesi tarafından çok sevilmiş, evrende onun daha çok görülmesi istenilmişti.

Henüz açıklanmayan ancak hem Spider-Man Homecoming hem de Spider-Man Far From Home filminden tanıdığımız bir ismin, serinin üçüncü filminde de karşımıza çıkacağı kesin.

Spider-Man 3 Çekim Tarihi Belli Oldu Temmuz’da Başlıyor

Spider-Man 3 Çekim Tarihi belli oldu, Spider-Man 3 ne zaman geliyor?

Spider-Man 3 filminin çekimlerine Temmuz ayı gibi başlanması planlanıyor. Bunun yanı sıra Sony ve Marvel ortak yapımı olan son Spider-Man filmi olacağı da söyleniyor. Sony, Örümcek Adam karakterinin uyarlama haklarını elinde tutuyor. Disney ile arasında daha önce büyük bir pay çekişmesi yaşanmıştı.

Henüz Tom Holland’ın başrolde olacağı Örümcek Adam 3 ile ilgili pek fazla bilgi yok. Filmin adı ve konusu belli değil. İlk iki Spider-Man filminde yer alan Zendeya üçüncü filmde de yer alacak.

Sony’nin karakter üzerindeki planlarında, Peter Parker’ı Venom, Morbius gibi bazı kahramanlarla aynı filmlerde göstermek olduğu biliniyor. Tom Holland’ın açıklamalarına göre, Atlanta’da çekilecek olan filmin senaryosu tamamen çılgıncaymış.

Tom Holland yeni film için oldukça heyecanlı, Spider-Man 3 filmi 16 Temmuz 2021’de çıkacak. Başka bir gelişme de Spider-Man spin-off filminin de çok yakında duyurulacağı. Şimdilik Sony’den kesin açıklamalar yok ancak Sony’nin daha önce ki açıklamalarına göre, Tom Holland ile yola devam edeceklerdi.

Peter Parker karakterinin şu an Marvel sinematik evrenine devam edip etmeyeceği tam olarak bilinmiyor. Sony’nin Tom Holland ile karakteri kendi evrenine alma ihtimalinin yanı sıra, Marvel evrenine elinde bulundurduğu karakter haklarıyla da girebilir.

Spider-Man’in sinemaya nasıl uyarlandığını biliyor muydun? Spider-Man’in Sinema Yolculuğu

The post Spider-Man 3 Çekim Tarihi Belli Oldu appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Sam Raimi Doctor Strange 2’nin Başına Geçebilir

Doctor Strange in the Multiverse of Madness cephesinde yeni gelişmeler yaşanıyor.

Bilindiği üzere geçen ay ilk filmin yönetmeni olan Scott Derrickson projeden ayrılmıştı. Stüdyo ile yönetmen arasında 2.film ile ilgili bazı fikir ayrılıkları yaşanmaştı. Variety’nin paylaştığı son bilgiye göre Scott Derrickson’dan boşalan yönetmenlik koltuğu için stüdyo, Sam Raimi ile görüşüyor.

Sam Raimi, Marvel’a uzak bir isim değil aslında. Kendisi daha önce 2002’de beyazperdeye uyarlanan Spider-Man’nin yönetmenlik koltuğunda oturmuştu ve seriyi bir Trilogy’ye dönüştürmüştü. O zamanlar Spider-Man’nin sinemadaki bu yükselişi Marvel içinde bir başlangıç olmuştu. Korku ve gerilime daha yakın olması planlanan Doctor Strange 2 içinde oldukça iyi bir seçimde olabilir.

Sam Raimi

Raimi Spider-Man serisinden önce sinema dünyasına Evil Dead gibi önemli bir kült seri kazandırmıştı. Korku, gerilim ve absürt mizah konusunda oldukça önemli bir seri olan Evil Dead, kendine hatrı sayılır bir hayran kitlesi toplamıştı. Kısaca korku ve gerilim türüne oldukça yakin bir isim Sam Raimi.

Ayrıca bir diğer gelişmede ilk filmde Doctor Palmer karakteriyle karşımıza çıkan Rachel McAdams tarafında yaşandı. Gelen habere göre Rachel McAdams, Doctor Strange 2’de karakterine geri dönmeyecek. Bunun dışında İlk filmde Baron Mordo rolüyle karşımıza çıkan Chiwetel Ejiofor, ve Wong rolüyle karşımıza çıkan Benedict Wong’un ise rollerine geri dönmesi bekleniliyor. Doctor Strange rolünde yine Benedict Cumberbatch olacak. Ayrıca daha önce Avengers serisine ve Civil War filmine Scarlet witch rolüyle katılan Elizabeth Olsen’da kadroya katılan isim olmuştu.  Disney Plus’da yayınlanmaya başlayacak olan WandaVision dizisinin Doctor Strange 2’ye bağlanma ihtimali oldukça yüksek bir olasılık. Filmin ana düşmanı ve oyuncusu ise henüz belli değil.

Marvel’ın yeni fazı için en önemli karakterlerden biri olması muhtemel Doctor Strange’in yeni filmi Doctor Strange in The Multiverse Of Madness, 5 Mayıs 2021’de vizyona girecek. Yakında prodüksiyonun ve çekimlerin başlayacağını düşünürsek, yönetmenin kim olacağı ile ilgili Marvel’in resmi bir açıklama  yapması bekleniliyor.

The post Sam Raimi Doctor Strange 2’nin Başına Geçebilir appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Süper kahramanlar, düşmanları, uzaylılar , süper askerler ve kavgalar, savaşlar…

Çizgi romanların olmazsa olmazı bunlardır hiç şüphesiz, ama nasıl hayat aşksız olmuyorsa, çizgi romanlar da aşksız olmaz.

Bu yazımda sizlere naçizane fikirlerimi sunarak Marvel ve DC’nin en güzel ve kaliteli biçimde yazılmış  15 çiftini sunacağım.

Fazla vakit harcamadan başlayalım…

15: Barry Allen (The Flash) ve Iris West

Biz de Flash’ız! Hepimiz Iris karakterine CW yapımlı The Flash dizisinde sinir kapmışızdır bence, sözlerime Iris’in çizgi romanlarda çok daha sevilesi bir karakter olduğunu söyleyerek başlamak isterim. Iris West çizgi romanda ilk kez tanıtıldığında Barry’nin nişanlısıydı, yani klişenin aksine onların ilişkisini ilk kez okuduğumuzda çoktan gelişmiş bir çiftti. Gariptir ki her ne kadar Iris’e gıcık olsak da CW dizisindeki Barry ve Iris kısa sürede popüler oldu ve bu sayede de çizgi romandaki halleri de gelişim kazandı ve çift, bu listeye en sonda olsa da girmeye hak kazandı.

14: Clark Kent (Superman) ve Lois Lane

Bu zamana kadar izlediğimiz tüm Superman uyarlamalarının vazgeçilmezidir Lois Lane. Bazen çizgi romandaki siyah saçlarıyla, bazen Amy Adams’ın kızıl saçları ile izledik onu. Süper güçlü bir uzaylının hayatında olmak havalı ama zor olsa gerek. Lois bütün zorluklara göğüs germiş ve bu adamı hem Clark olarak hem de Superman olarak kabullenmiş ve sevmiştir. 1996 yılında yayınlanan bir çizgi romanda evlenen çiftin rebirth serisinde bir oğulları bile vardır. Bizim için umudu temsil eden Clark’ın umudu da Lois olmuş, Lois’in hayatına ise Clark bir güneş gibi doğmuştur. Mutluluklarının devamını dileriz.

13: Scott Summers (Cyclops) ve Jean Grey (Dark Phoenix)

Her ne kadar ben içten içe Scott’ı Emma Frost ile, Jean’i de Wolverine ile yakıştırsam da, çizgi roman yazarları her geçen gün yeni sayılarında Jean ve Scott aşkını daha da güçlendirerek ısıtıp ısıtıp önümüze koymaktan vazgeçmiyorlar. Hâl böyle olunca ben de çaresiz boyun eğmek durumunda kaldım. En popüler X-Men karakterlerinden olan bu ikili, hayatlarına başka kişileri alsalar da bir türlü birbirlerinden vazgeçemiyorlar ve sürekli tekrar beraber oluyorlar. En sonunda Jean’in farklı olduğunu ve ondan vazgeçemeyeceğini söyleyen Scott için görüldüğü üzere Jean gerçekten vazgeçilmez ve duyguları da karşılıksız değil, zaten romanlarda yazan aşk bu olduğu için bana da pek söz düşmüyor.

12: David Haller (Legion) ve Ruth Aldine (Blindfold)

Legion dizisinden tanıdığımız, Profesor X olarak bilinen Charles Xavier’ın oğlu olan David Haller’a en çok yakıştırdığım kadındır Ruth Aldine. Doğuştan gözsüz olarak doğan Ruth, mutantların benliklerine rahatlıkla sarıldıkları Xavier Okulunda bile kendini yalnız hissetmiştir. Bu duygu David ile tanıştığında kaybolur, David Ruth’u kimsenin onu görmediği gibi görüp severken, Ruth David’e dayanak ve destek olur, birbirlerinde kimsenin görmedikleri iyi tarafları görürler ve Ruth, David sayesinde hayatındaki engelleri yıkarken David de Ruth sayesinde kendine güvenen bir adama dönüşür.

11: Steve Trevor ve Diana Prince (Wonder Woman)

Bayılırım trajik aşk hikayelerine…

Wonder Woman filminde izlediğimiz üzere Steve ve Diana, Steve’in uçağı Themyscira kıyısına vurduğunda tanışıyorlar. Çizgi roman klişelerinin aksine bu kez erkek kadını değil, kadın erkeği kurtarıyor, hem de defalarca kez. Steve Diana’nın ilk aşkı oluyor ve ikili en trajik ve en güzel aşk hikayelerinden birine sahip oluyorlar. Steve ve Diana aşkını WW84 filminde izlemeye devam edeceğiz.

10: T’Challa (Black Panther) ve Ororo Munroe (Storm)

Wakanda’nın Kral ve Kraliçesine selam durun! Evet doğru. Bu ikili gerçekten de evlendi. Çiftin birbirine olan sevgisinin büyüsünün yanında harika bir kişilik uyumları var. Ororo tam bir kraliçe, T’Challa’yı MCU evreninde sönük bir karakter olarak izlesek de o da tam bir erkek Ororo’dur. Eşine saygıda kusur etmeyen T’Challa, kraliçesi tarafından da aynı sevgiye ve saygıyı görüyor. Üzülerek söylemek isterim ki bu çift güncel olarak ayrı, ama çizgi roman yazarlarının ne yapacağı belli olmaz tabii, zira bu listedeki çiftlerin yarısı defalarca kez ayrılmalarına rağmen yine de birbirlerini bulan çiftler.

9: Arthur Curry (Aquaman) ve Mera

DC’nin gözde çiftlerinden biri daha. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır demişler, her başarılı kralın arkasında da bir kraliçe vardır ve Mera da ne harika bir kraliçedir. Mera, Arthur’un Atlantis hayatına alışmasına yardım etmiş, insanlarına hükmederken onun yanında olmuş ve yardım etmiştir. Hâlâ birlikte olan çifti en son Aquaman filminde izledik. Daha çarpıcı işlenmesini beklerdim açıkçası, ama önümüzde daha çok DC filmi var. Kral ve Kraliçenin asla ayrılmaması dileğiyle…

8: Clint Barton (Hawkeye) ve Bobbi Morse (Mockingbird)

Diğer çiftler kadar eski olmasa da dolu dolu bir hikayeye sahiptir bu çift. Clint’i MCU’dan, Bobbi’yi ise Agents of S.H.I.E.L.D’dan tanıyoruz. 2014 yılında başta Bobbi’nin aktörü Adrianne Palicki olmak üzere bir çok hayran tarafından istenen bir çiftti Hawkingbird. Ancak 2015 yılında Laura Barton adında uydurma bir karakterle evli olan bir Clint izledik ve tüm hayallerimiz yıkıldı. Çizgi romanda tıpatıp aynı kişilikleri yüzünden anlaşan ve birlikte olan Clint ve Bobbi de güncelde ayrı bir çift, hatta Bobbi’nin sevgilisi Clint’i epey kıskanıyor ve iki karakterin adı da birbirlerinin solo serilerinde hâlâ geçiyor. Bu yüzden barışacaklarını düşünüyorum. Aman aman, zaten Marvel evreninde çok az kaliteli çiftimiz var, ayırmayın aşk kuşlarını.

7: Remy Lebeau (Gambit) ve Rogue

Rogue ve Gambit listemizin en iyi mutant çifti olarak yerlerini yedinci sırada alıyorlar. Her ne kadar Fox X-Men filmlerinde izleyemesek de Remy ve Rogue çizgi romandaki en tatlı ilişkilerden birine sahipler. Mutant olmanın zaten zor olduğu bir hayatta birbirlerine tutulan ikili çizgi roman evreninde evli ve mutlu hayatlarını sürdürüyorlar. Fazla söze gerek yok…

6: Peter Parker (Spider-Man) ve Mary Jane Watson

Peter Parker’ı bir çok kadınla birlikteyken izledik ve okuduk, ancak biri var ki o en özelidir. Mary Jane karakterini hepimiz tanır biliriz, Peter’ın ona olan aşkı da göz ardı edilemez. MJ tıpkı Lois’in her zaman Clark’ın yanında olduğu gibi Peter’ı asla yalnız bırakmamış ve her zaman desteklemiştir. Sam Raimi’nin Spider-Man filmlerinde izlediğimiz Peter ve Mary Jane bile çizgi romandaki çiftin güzelliğini yansıtmaya yetmez. Peter dalgalanmış durulmuş, binlerce güzel sevmiş, en son ilk seferinde olduğu gibi yine Mary Jane’ine vurulmuştur. Allah bir yastıkta kocatsın.

5: Steve Rogers (Captain America) ve Sharon Carter (Agent 13)

Buzdan çıktıktan sonraki maceralarını okuduğumuz Steve Rogers’ın aşkı her ne kadar Sharon Carter olsa da maalesef sinematik evren gözümüze sürekli Peggy Carter’ı soktu. Peggy ve Steve çiftini de sevsem de ne yazık ki bu listeye girecek kadar kaliteli yazıldıklarını düşünmüyorum. Steve Rogers çizgi romanda her zaman iki hayatının olduğu, bunlardan birinin buzdan önceki diğerininse sonraki olduğunu söyler ve önceki hayatının aşkının Peggy, yeni hayatının aşkınınsa Sharon olduğunu vurgular. Çizgi romanlarda da Peggy baskın bir karakter değildir, aksine, Sharon’ı Captain America serilerinin ana kadın karakteri olarak okuruz. Sharon’la ilgili gerek sahnelerinin silinmesi olsun, gerek The Winter Soldier’daki rolünün Natasha’ya verilmesi olsun bir çok entrika döndü dolaştı sinematik evrende, ama biz bir yandan bizi mutlu ederken bir yandan hayallerimizi kıran sinematik evreni bir yana bırakıp çizgi romana odaklanalım. Sharon Carter çok cefa çekmiştir, Steve’den hamileyken bebeğini bile Hydra’nın işkenceleri sırasında düşürmüştür. Demem o ki Steve için en doğru kadın Sharon’dır.

4: Oliver Queen (Green Arrow) ve Dinah Lance (Black Canary)

Sinema ve televizyonda izleyemediğim çiftlere ayrı yanarım, izlediğim ama mahvedilmiş çiftlere bir ayrı…

Oysa Arrow dizisi ilk başladığında her şey ne kadar güzeldi, sonra Felicity geldi ve bir çiftin daha sonunu gördük. Power couple dedikleri bir terim vardır, birlikteyken güçlü ve havalı duran çiftler için kullanılır, işte bu terimin en çok yakıştığı çiftlerden biri de Oliver ve onun tatlı kanaryasıdır. Bu çiftin geçmişi de eskiye dayanıyor, dizinin başlamasıyla daha popüler bir hal alıyor. Dizide gittikleri yön sizi üzmesin, Green Arrow ve Black Canary hâlâ çizgi romandaki popülerliğini ve güzelliğini koruyor.

3: Bruce Wayne (Batman) ve Selina Kyle (Catwoman)

Çapkın mı çapkın Bruce Wayne’imizin hayatından bir çok kadın geçmiştir elbet, ama benim kendisine en yakın yakıştırdığım kadın Selina Kyle’dır. İkili evliliğe kadar giden bir ilişkiye sahip, Nolan’ın Batman üçlemesinde de tek filmde olabilecek en iyi şekilde görmüştük bu çifti. Gotham’ın Kralı yarasamız ve hayatının aşkı olan Kediciği Selina listemde üçüncü sırada yerlerini alıyorlar. DC çizgi roman evreninin yazılmış en kaliteli çifti olan Bruce ve Selina’nın ilerleyen sayılarda çok daha fazla gelişeceğine olan inancım tam.

2: Matt Murdock (Daredevil) ve Elektra

Listemin ikinci sırasında Marvel evreninin en güzel ikinci çifti yer alıyor. Netflix yapımlı Daredevil ve Defenders dizisinde doya doya izlediğim Matt ve Elektra çifti son zamanların en popüler çizgi roman çiftlerinden. Benim çiftlerde aradığım en önemli özellik birbirlerine, birbirlerini taşıyacak ölçüde benziyor olmaları. Elektra ve Matt’in vahşi ruhları da aynı kumaştan yapılmış kadar benzer ve bu şekilde birbirlerini çok iyi taşıyorlar.

1: Bucky Barnes (The Winter Soldier) ve Natasha Romanoff (Black Widow)

Ve içimde en büyük yara olan yegane çift, Bucky ve Natasha…

Bu çift Bucky Barnes’ın diriltiliğinden birkaç yıl sonra yazılıyor, yani okur gözünde 10 yıllık olan bu çiftin çizgi roman evreninde 60 yıldan fazla sürelik bir geçmişi var. Black Widow’u Black Widow yapan Winter Soldier’dır. Red Room programında eğitim almıştır Natasha, hem de bizzat Winter Soldier tarafından. İkili orada birbirlerine aşık olmuştur lakin Natasha kendi rızası dışında Red Guardian ile nişanlandırılmıştır. Bu şekilde yolları ayrılır ve sayısız zihin temizlemenin üzerine birbirlerini öldü bilirken, Steve Rogers’ın ölümünden sonra karşılaşırlar. Bucky Cap olur ve Nat de onu destekler. Uzun yıllar boyunca birlikte olurlar ve en sonunda bir zihin temizleme onları yine ayırır fakat Bucky bu sefer Natasha’nın zihninde tekrar hatırlanmak istemez çünkü artık ona aşkları yüzünden zarar gelsin istemiyordur. Ne hikaye ama…

Son yayınlanan Black Widow çizgi romanında yolları tekrar kesişir ve Natasha, Bucky’e dair anılarını tekrar kazanır. Natasha, Bucky’nin hayatındaki tek kadındır ve bu çift yazıldığından beri ikisi de başka biriyle birlikte yazılmamıştır. Black Widow çok kalp kırmıştır ancak gönlünün tek sahibi Bucky Barnes’tır. Ben de demiyorum hatta, çizgi roman içerisindeki karakterler ve bu çizgi romanların yazarları söylüyor bunları. Marvel tarafından, Marvel evreninin en trajik ve en güzel aşk hikayesi olarak nitelendirilen bu çifti listenin zirvesinde bırakıyorum.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere hepiniz sağlıcakla kalın!

The post En Kaliteli 15 Çizgi Roman Çifti appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Spider-Man’in Sinema Yolculuğu

Spider-Man’in Sinema Yolculuğu

Biz çizgi roman ve film hayranlarının tanıdığı ilk süper kahraman hiç şüphesiz Spider-Man’dir.
Örümceğimiz sinema perdesine ilk kez yansıdığından beri birçok kez değişime uğradı. Bazı değişimleri severken, bazılarını hiç de iyi bulmadık. Şimdi benim gözümden, günümüzde bilinen ve popülaritesini koruyan üç ayrı Spider-Man’i ve filmlerini bir inceleyelim.
Benim en sevdiğim Spider-Man Andrew Garfield, bunda Andrew’un en sevdiğim dördüncü oyuncu olmasının da etkisi var tabii. Tom Holland’la aşk ve nefretlik bir ilişkimiz var, oyuncunun kendisini pek sevmesem de, konuşmadığı ve bir şeyler yapmadığı zamanlar Spider-Man’ini ve Peter’ını seviyorum. Tobey’nin yeri ise hepimizde olduğu gibi, bende de ayrıdır.

Şimdi Tobey, Andrew ve Tom’u farklı kategorilerde iyi ve kötü yanları ile bir güzel konuşalım.

Spider-Man’in Sinema Yolculuğu

Dış görünüşten başlamak gerekirse; Peter aşırı yakışıklı biri değildir, evet. Ama Andrew Peter’ına sırf çok yakışıklı diye Peter’a uymuyor demek bana biraz garip geliyor, uymadığı noktalar var tabii buna değineceğim. Tobey tip olarak bence tam anlamıyla oturan bir oyuncuydu, Tom da keza öyle. Blackwashing veya whitewashing yapılmadığı sürece, karakterin de göz rengi veya saç rengi kurguda önemli ve edebi bir etkin değilse ben genelde zaten dış görünüşü önemsemem.

Spider-Man’in Sinema Yolculuğu

Karakterlerin originlerine gelecek olursak, Tobey maddi durumunun iyi olmayışı olsun, okuldaki başarısı olsun, tam anlamıyla bir Peter’dı. Ailesi ile olan bağı, arkadaşlarına karşı fedakarlığı, kendi iç çatışmaları ve verdiği savaşlar küçücük bir çocukken bile içimi ısıtırdı.
TASM serisinde de aynı konular işlendi, nostaljinin verdiği duygusallıkla bu konular ilk üçlemede daha etkileyiciydi aslında.

Andrew Peter’ının ailesini Oscorp ile bağlamak da şahsen akıllıca bir fikirdi, SHIELD ile bağlanamazdı, bu yüzden en akıllıca seçim Oscorp olacaktı.
Tom’un Peter’ı ise tam bir fiyasko. Evet kendisi zeki ve başarılı bir karakter, ama Peter’ı Peter yapan, mütevaziliğini kazandıran o maddi sıkıntıları asla çekmiyor ve bu da onu karakterin doğasından uzaklaştırıyor. Yıllarca kendi başına çalışan, zorlu düşmanlarla bir başına mücadele eden, suitini ağlarını kendisi yapan o Peter, Tom’un hikayesinde gidiyor ve yerine Tony Stark’ın evlatlığı Peter geliyor. `Beni SHIELD’a alın, beni evlat edinin, Avenger olayım` gibi karaktere aykırı hareketler sergiliyor ve bu benim çocukluğumdan beri sevdiğim Peter Parker’a uymuyor. Dediğim gibi, konuşmadığı ve bir şey yapmadığı sürece seviyorum MCU Spider-Man’ini.
Buna da senaryo kısmında daha ayrıntılı değineceğim.

En çok eleştirilen konulardan biri de suitler hiç şüphesiz. Yine bana göre en iyi suitler Tobey’nin ve Andrew’un ikinci filminde bulunuyor. Zaten ikisi de birbirine benziyor ve bence onlar comicle modern sinemanın ortasını bulan iki mükemmel suit. En kötü bulduğum ise Tom’un suiti. Zaten iki ayrı suit sunuldu, ufak değişimler yapıp yeni diye sundular ikinciyi, tabii figür satabilmek için. Reklam paraları Disney’e kalıyor gişe Sony’e gidiyordu bildiğiniz gibi, o yüzden ne kadar reklam yapsak o kadar kâr diye düşündüler sanırım.

Spider-Man’in Sinema Yolculuğu – Peter Parker ve Sinema Macerası

Peter’ın çevresi de en nefret ettiğim konulardan biridir. Bana göre Harry ve MJ’siz bir Peter düşünülemez. Bu yüzden bu kulvarda en sevdiğim Tobey. Tüm oyuncular, başta May Yenge olmak üzere, yerli yerindeydi, çizgi romandaki hallerine benziyorlar ve karakterlerini kaldırabiliyorlardı. Daha ne istersiniz ki? Gwen karakterini fazla sevmememe rağmen TASM’daki etkileşimleri hoşuma gitmişti, cast ekibi olarak en sevdiğim de TASM tabii. Dane DeHaan, Andrew Garfield, Emma Stone ve Jaime Foxx harika bir dörtlüydü, Jaime ve Dane ise senaryoya kurban gitmişlerdi, buna da iki ayrı kulvarda değineceğim.

Son olarak Tom’un çevresini beğenmiyorum. May Yengeden tut, Michelle adı altında yedirilmeye çalışılan Mary Jane’ine kadar (ki Zendaya adlı oyuncu twitterda Mary Jane replikleri paylaşarak MJ olduğunu açıkça belirtmiş ve ünlü face it tiger lafıyla haterlarına diss atmıştı) hepsi berbat. Comicle uyum sıfır, cast kötü, o güzelim oyunculuğuyla Tom bu kategoride de harcanıyor tabii, Tom’u çok sevdiğimden de değil ama oyunculuğu güzel şimdi hakkını yemeyeyim. Evet yıllardır bildiğimiz karakterleri değil, farklı karakterleri kullanmak istediler, ama ben yeniliğe pek açık değilim, çizgi roman ve kitap uyarlamalarında asıl hikaye neyse onu görmek isterim.

Müzikler konusunda üç ayrı seriyi de seviyorum ama burada Hans Zimmer etkisinden dolayı favorim yine TASM. Tobey’nin ve Spider-Man’in adını her yazışımda beynimin içinde o meşhur opening soundtracki çalar ilk üçlemenin, TASM 2 filminin Itsy Bitsy Spider müziğini de övmeden geçemeyeceğim. MCU serisinde ise yakaladıkları nostaljik hava da etkiliyor beni.
Efekt konusunu gelince, bu konuyu tartışmayı pek sevmem ama TASM’ın sinemafografisini daha çok sevdiğimi de belirtmek isterim.

Spider-Man Sinemaya Nasıl Taşındı? Spider-Man Düşmanları, anti kahramanlar

Düşmanlar konusuna gelelim şimdi de, comic geekler olarak en çok önemsediğimiz konulardan biri bu galiba, çoğumuz düşmanı kahramandan daha çok severiz çünkü. Benim tüm filmler içinde en sevdiğim Doctor Octopus’tur, ki en sevdiğim film de Spider-Man 2’dir, bunda da Otto’nun etkisi çok büyük. Green Goblin de gayet güzel işlenmişti, tek pişmanlığım Venom’dur. Şahsen Sandman’in de işlenişini beğenmiştim.
Seri boyunca Tobey’nin düşmanları hep duygusal bir boyutta işlendi ve hepsi Peter’la doğrudan etkileşim halindeydi, işte en sevdiğim kısım bu. Düşmanlarıyla duygusal bir bağı olan Peter. Düşünsenize, en yakın arkadaşınızın babası, düşmanınız. Vay be.

The Amazing Spider-Man düşmanlarını çok sevdiğimi söyleyemem, ama onların da psikolojik olarak bağlanmaları harikaydı. İnsanlığı yüceltmeye çalışan çılgın bir bilim adamı ve başarıları asla takdir görmeyen yapayalnız bir adam, duygusallık ve psikoloji üst seviyede yine.

Yine de ilk üçlemenin yanında TASM düşmanları çok sönük kalıyor. Bu arada bu düşmanların hepsinin oyuncularını çok severim, Jake Gyllenhaal ve Dane DeHaan başta olmak üzere. Ve Dane, yani TASM Harry. Ne yalan söyleyeyim, kötü işlenmişti, Harry Osborn’dan daha iyisini beklerdiniz. MCU düşmanlarının TASM düşmanlarından tek artısı mükemmel oyunculara sahip olmaları. Ama ben yine de onlardan da haz almıyorum, çünkü onlar Spider-Man’in değil, Tony Stark’ın düşmanları.

Peter’ın bir baba figürü edinecekse, Steve Rogers’ı edinmesini isterdim, Tony Stark’ı değil. Evren Tony ile başladı, evet çok güzel ama her olayın ona bağlanması, 11 yıllık bu sinematik evrende sanki başka karakter kullanılamaz gibi her işin onda bitmesi beni biraz sinir ediyor. Peter’ın da en azından solo filmlerinde yalnız olmasını isterdim, bir Ben Amcayı göremedik be bize de yazık…
Bu Tony Stark konusundan farklı bir yazı çıkaracakmışım gibi bir koku alıyorum, bakalım biz şimdilik Örümceğimizden konuşmaya devam edelim.

Spider-Man’in Sinema Yolculuğu

Son olarak senaryo ve comicle uyum, TASM 2 comicle uygun değil ve bir çoğunuz senaryoyu sevmiyorsunuz biliyorum. Ama benim en sevdiğim o çünkü izlerken aşırı keyif alıyorum, karakter uyumları, görsellik, müzik her şey harika. Tabii bir Spider-Man 2 değil. Olsundu. Spider-Man 3 filmini çok sevmeyiz, senaryoda hata var çünkü ama Harry ve Peter arasındaki olaylardan dolayı onu da izlerken hüzünlenir, tekrar tekrar açarım. Biraz da MCU’dan bahsedelim. Meh. Tom’un Spider-Man’i hem solo filmlerinde hem Avengers filmlerinde bir sidekick’ten farksız. Titans dizisinde bağımsız izlediğimiz, yıllarca sidekick olmuş Dick Grayson’ın bile daha ‘yalnız’ davrandığını görebilirsiniz. Hayatında duygusal eksiklik çekmeyen Peter, bir yere ait olmak istiyor. Duygusal ve psikolojik hiçbir açıklaması yok. Sürekli olarak iki filmde de reklama bağlı gereksiz sahne izledik, Spider-Man’in arabaya binmesi gibi.

Yazıyı toparlamak gerekirse, senaryolarındaki hataları bir kenara bırakırsak üç oyuncu da karakteri güzel taşıyabildiler, senaryo onların suçu değil sonuçta. Tobey’nin Peter’ı, Andrew’un Spider-Man’i ve Tom’un da senaryo düşünmeksizin duruşunun daha çizgi romansal olduğunu göz önünde bulundurursak, üçünde de ayrı ayrı özellikleri seviyoruz. Hatta şöyle bir Spider-Verse filmi izlesek ne güzel olurdu…

The post Spider-Man’in Sinema Yolculuğu appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Doctor Strange 2’de Yönetmen Ayrılığı

Marvel evreninin yeni fazında gelicek olan Doctor Strange’in devam filmi Doctor Strange in The Multiverse Of Madness’in yönetmeni projeden ayrıldı.

İlk olarak 2016’da Captain America Civil War filminden sonra çıkan Doctor Strange filmi, Marvel evreninin en sevilen karakterlerinden birini beyazperdeye getirmişti. Son dönemlerin yükselen yıldızlarından olan Benedict Cumberbatch’ın canlandırdığı Doctor Strange, hayranlar ve sinema severler tarafından oldukça sevilen bir karakter olmuştu.

Sevilen karakter bu solo filmden sonra Avengers Infiniry War ve Avengers Endgame filmleriylede tekrar karşımıza çıkmıştı. Ardından hayran kitlesi daha çok artan Benedict Cumberbatch’in ve Doctor Strange’in devam filmi geleceği duyurulmuştu. Geçtiğimiz yaz aylarında Comic Con’da da filmden ilk bilgiler gelmişti.

Doctor Strange 2’de Yönetmen Ayrılığı

Gerçekleşen panelde Kevin Feige, Benedict Cumberbatch’in rolüne devam edeceğini açıklamıştı. Ayrıca ilk olarak Avengers Age Of Ultron filminde karşımıza tamamen çıkan Elizabeth Olsen’in canlandırdığı Scarlet Witch karakterininde, kadroya dahil olduğu açıklanmış ve aynı zamanda yönetmen Scott Derrickson’un da yönetmenlik koltuğuna tekrar geçiceği bilgisi verilmişti.

Dün gece ise Scott Derrickson’un Twitter’da yayınladığı mesajda “ Marvel ve ben, Doctor Strange in The Multiverse Of Madness filmiyle ilgili bazı görüş ve fikir ayrılıkları yaşanmıştır. Ve bunun üzerine yollarımız ayrılmıştır. Yaptığımız iş birliği için minnettarım. “ açıklamasında bulundu.

Gelen bilgilere göre korku türünde olması planlanan filmde, bu konuyla ilgili bir fikir ayrılığı yaşandığı söylendi. Yapılan bu değişikliğin filme nasıl bir etki getireceğini hep birlikte göreceğiz.

Doctor Strange in The Multiverse Of Madness, aksilik yaşanmadığı sürece 5 Mayıs 2021’de vizyona girecek.

The post Doctor Strange 2’de Yönetmen Ayrılığı appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Spider-Man Spin Off’u Morbius’dan Haberler

Kendi içinde Spider-Man karakterleriyle evren kurmaya başlayan Sony’nin Morbius filminden son haberleri.

Bilindiği üzere Sony ve Disney, Spider-Man’in Mcu evreninde kalması için tekrardan anlaşmışlardı. Mcu, Spider-Man’i kullanırken Sony’de boş durmayıp efsane kahramanın hikayelerindeki karakterlere film çekmeye başlamıştı. Çıkarttıkları ilk film ise Venom olmuştu.

Spider-Man Spin Off’u Morbius’dan Haberler

Spider-Man’in hikayelerindeki en önemli ve en sevilerin karakterlerinden olan Venom, Tom Hardy tarafından başarılı bir şekilde canlandırılmış ve yaptığı 856 Milyon Dolarlık hasılatı ilede Sony’nin yüzünü güldürmüştü. Bunun üstüne Sony’nin sıradaki yapımı ise Vampir Morbius.

Morbius ilk olarak Amazing Spider-Man’in 101. sayısı ile karşımıza çıkmıştı. Ölümsüzlüğün yolunu arayan Dr. Micheal Morbius, yarasalar üzerinde yaptığı genetik çalışmalar sonucu kan emici bir Vampir’e dönüşür. Morbius’un çizgi roman’a girişinden sonra Spider-Man’in önemli villianlarından biri olmuştur.

Spider-Man Spin Off’u Morbius’dan Haberler

Oscarlı oyuncu Jared Leto’nun canlandıracağı Morbius’un çekimleri geçtiğimiz yaz aylarında bitmişti. Yönetmenliğini Daniel Espinosa’nın yaptığı filmde, Jared Leto’nun yanı sıra Matt Smith, Jared Harris, Tryese Gibson ve Adria Arjona gibi isimler bulunmakta.

Son gelen haberlere göre çekimleri biten Morbius’dan ilk görüntüler ve ilk resmi fragman önümüzdeki günlerde yayınlanacak. Aşağıda ise setten gelen bazı görüntüleri görebilirsiniz.

Morbius, 31 Temmuz 2020’de gösterime girecek.

Spider-Man Spin Off’u Morbius’dan Haberler

Spider-Man Spin Off’u Morbius’dan Haberler

Spider-Man Spin Off’u Morbius’dan Haberler

Spider-Man Spin Off’u Morbius’dan Haberler

Spider-Man Spin Off’u Morbius’dan Haberler

The post Spider-Man Spin Off’u Morbius’dan Haberler appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Christian Bale Marvel Sinematik Evrenine mi Katılıyor ?

Christopher Nolan’ın yönetmenliğini yaptığı efsane Batman serisinde karşımıza Bruce Wayne rolünde çıkan Oscarlı oyuncu Christian Bale, Marvel Sinematik Evrenine mi katılıyor ?

Bilindiği üzere geçtiğimiz sene Avengers Endgame filmiyle beraber Marvel evreninde büyük bir devir kapanmıştı. Bazı önemli karakterlere veda etmiştik. Bazı karakterlerinde geleceği soru işaretiydi. Bu soru işareti karakterlerin başında Thor geliyordu.

Christian Bale Marvel Sinematik Evrenine Mi Katılıyor ?

Yaz aylarında düzenlenen Comic-Con panelinde Marvel, Thor’un 4. filmini duyurmuştu. Taikiki Waititi’nin tekrar yönetmenliğine döneceği filmin ismi Thor Love And Thunder olarak belirlenmişti. Serinin önceki 2 filminde de rol alan Natalie Portman’ın da rolüne geri döneceği açıklanmıştı.

Geçtiğimiz saatlerde Collider ve Variety’nin belirttiği habere göre Christian Bale, Marvel Stüdyosu ile Thor Love And Thunder için görüşme halinde olduğunu bildirdi. Hangi rol için görüşüldüğü belirtilmesede, haberin ardından çıkan dedikodulara göre Beta Rey Bill veya Balder The Brave karakterlerinden biri olduğu yönünde. Tabi daha farklı bir karakterde çıkabilir.

İlerleyen günlerde resmi bir açıklama gelebilir. Çekimlerine yaz aylarında başlanılacak olan Thor Love And Thunder, 5 Kasım 2021’de vizyondaki yerini alıcak.

The post Christian Bale Marvel Sinematik Evrenine Mi Katılıyor ? appeared first on En Güncel Film Önerileri.

Disney’den Yeni Örümcek Adam Hamlesi!

Disney Spider-Man’e Göz Dikti! Geçtiğimiz günlerde Sony ile kriz yaşayan Disney, Peter Parker için kesenin ağzını iyice açmışa benziyor. Örümcek Adam, Marvel’dan kısa bir sürede olsa ayrılmıştı ancak Disney ile Sony tekrardan anlaşarak, Örümcek Adam’ın Avengers ekibinde kalmasını sağlayabilmişti. İlgili Haber: Örümcek Adam Tekrar Marvel’da

Disney ve Sony Pictures arasında Spider-Man krizi zaman zaman patlak veriyordu. İki şirket en sonunda tekrardan bir anlaşmaya varsa da, Disney gözünü Örümcek Adam’ın tamamına dikmiş durumda. Bildiğiniz üzere, Marvel’ın karakter hakları dağılmış durumda. Sony, Fox arasında bölünen karakterleri Marvel geri alamamıştı. Ancak Disney ile iş birliği halinde olan Marvel, bazı karakterleri kullanma hakkına bu şekilde sahip oluyor.

Disney’den Örümcek Adama 5 Milyar Dolar

Disney’in yeni hamlesi de Örümcek Adam krizini kökten çözmek istiyor. Sony Pictures’a 4 ila 5 milyar dolar gibi bir para ödeyip karakterin bütün haklarını almayı planlıyorlar.

Her şey 1999 Yılında Spider-Man’in Marvel Comics’den alınmasıyla başlamıştı. Marvel Comics o dönemlerde pek iyi işler yapamıyordu. Çizgi roman satışları bile karakterlerin haklarının dağılmasına engel olamamıştı. Marvel zor durumdayken Spider-Man gibi birçok karakteri satmıştı. Sony, Marvel olmadan beş Spider-Man filmi yaptı. Bir nevi karakterin beyaz perdedeki başarısı aslen Sony Pictures’a ait.

Peki, Spider-Man sinemaya nasıl taşındı? Spider-Man’in sinema yolculuğuyla ilgili yazımızda karakterin başından geçen her şeyi anlattık: Spider-Man’in Sinema Yolculuğu

Haberin doğruluğunun kesin olmadığını unutmayın. Bunlar şimdilik sadece gelen duyumlardan ibaret. Ancak bize göre Disney, Avengers’ın yeni lideri yapmak istediği Spider-Man için elini taşın altına koyacaktır. Avengers evrenine veda eden isimlerin yarattığı boşluğu doldurabilecek tek karakter belki de Örümcek Adam.

Bu nedenle Disney’in bu parayı teklif etmeye hazırlandığı bilgilerinin doğruluk payı olabilir. Ancak Sony, karakterin üzerindeki hakkını çok iyi savunmakta. Disney’in yarı yarıya istediği dönemi unutmamak lazım. Sony Pictures bu durum karşısında Spider-Man’ın senaristinden yönetmenine herkesi toparlayıp Disney ile yolunu ayırmaya kalkmıştı.

Disney’in hali hazırda kurduğu evrende Örümcek Adam son derece önemli ancak Sony Pictures, Disney’den ayrılsa bile Venom gibi karakterleri kullanıp Örümcek-Adam için yeni kapılar oluşturabilir. Ayrıca Sony Pictures’in yapmış olduğu Spider-Man filmleri de zaten gişede olumsuz bir sonuçla karşılaşmadığı için, karakterin tamamını satmayı kabul etmemeleri de kuvvetli ihtimallerden.

Bu tarz haberlerden hemen haberiniz olsun istiyorsanız, bizi sosyal medya hesaplarımızdan takip ederek haberlere ve incelemelere hemen ulaşabilirsiniz. Disney ve Sony Pictures yeniden masaya oturacak mı?

The post Disney Örümcek Adama 5 Milyar Dolar Veriyor! appeared first on En Güncel Film Önerileri.