kitap özeti arşivleri - En Güncel Film Önerileri https://tuyann.com Tue, 09 Nov 2021 14:18:31 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=5.9.9 https://tuyann.com/wp-content/uploads/2020/06/cropped-favicn1-32x32.jpg kitap özeti arşivleri - En Güncel Film Önerileri https://tuyann.com 32 32 İtbarak Kitap İncelemesi – Çağlayan Yılmaz https://tuyann.com/itbarak-kitap-incelemesi-caglayan-yilmaz/ https://tuyann.com/itbarak-kitap-incelemesi-caglayan-yilmaz/#respond Fri, 02 Apr 2021 09:21:33 +0000 https://tuyann.com/?p=4583 İtbarak Kitap İncelemesi – Çağlayan Yılmaz İtbarak Kitap Özeti, İtbarak Kitap İncelemesi, yapacağımız bu içeriğimizde, yine sizlere daha önceden tanıttığımız bir yazar olan, Çağlayan Yılmaz’dan bahsetmiş olacağız. Çağlayan Yılmaz Türk fantastik edebiyatında nadir bulunan bir inci gibi. Çağlayan Yılmaz’ın İtbarak kitabından önce, Börü Kitabına göz atmıştık. Börü Kitap İncelemesi İtbarak Kitap Özeti ve Kitap Analizi […]

The post İtbarak Kitap İncelemesi – Çağlayan Yılmaz appeared first on En Güncel Film Önerileri.

]]>
İtbarak Kitap İncelemesi – Çağlayan Yılmaz

İtbarak Kitap Özeti, İtbarak Kitap İncelemesi, yapacağımız bu içeriğimizde, yine sizlere daha önceden tanıttığımız bir yazar olan, Çağlayan Yılmaz’dan bahsetmiş olacağız.

Çağlayan Yılmaz Türk fantastik edebiyatında nadir bulunan bir inci gibi. Çağlayan Yılmaz’ın İtbarak kitabından önce, Börü Kitabına göz atmıştık.

Börü Kitap İncelemesi

İtbarak Kitap Özeti ve Kitap Analizi

İtbarak, aslında Çağlayan Yılmaz’ın Yafes’in Kılıcı ve Atalar Cengi kitaplarına ait olan serinin ilk kitabı. İtbarak’da Oğuz Kağan destanında olduğu gibi, Oğuzlar’ın “Barak” ile olan savaşı konu ediniliyor. Kara Han, yapılan saldırılar nedeniyle Çin’in kuzeyine doğru yola çıkar. Burada hedeflediği yer bir tapınaktır. Bu tapınakta kendilerine yapılan saldırıları araştırmak ister. Çünkü Kuzey Obalarına yapılan saldırının kim ya da ne tarafından yapıldığı bilinememiştir. Başrahip, insanlık tarihinin en eski kitabını açar. Bu kitapta insanoğlunun ötesinde bilgiler yer almaktadır. Bu Karanlık Kitapta şimdiye kadar yapılan saldırıları ve kimler tarafından yapıldığını Kara Han’a anlatır.

Cehennemin dokuz büyük iblisinden biri olan Azazel, kendi kanıyla güç verdiği komutanları ve kızlarıyla dünyada kanlı bir savaş başlatmıştır. Bu komutanlar, kendi ordusuna katılmak isteyenleri Kan Emenlere dönüştürmüştür. Yani vampirler. Bu ordu gittiği her yere korkunç şeyler yapmaktadır. İnsanlar ne yapacağını artık bilemez duruma gelmiştir. Bi’ çare olarak Kral Faragus’un emri altında birleşirler ancak bu karanlık orduya karşı koymaya yetmez.

itbarak-kitap-ozeti

itbarak-kitap-ozeti

Çaresiz olarak, şeytanlıkla suçladıkları Büyücülere el açıp yardım isterler. Büyücüler onlara dokuz kız kardeşin yardım edeceğini bildirir. Dokuz Kız Kardeşlerin insanlığa yardım etmek için bir şartı vardır, verimli topraklar ve dört yüz sandık altın. İnsanların kralı bu anlaşmayı kabul eder.

Dokuz kız kardeş, insanlardan dönüştürülen İtbarak ordusunu Kan Emenlerin ve Azazel’in üstüne salar. İtbaraklar savaşta galip gelir ve anlaşma yerini bulur. İtbarakları bir dağın altına kapatıp büyüyle uyuturlar. Söz konusu bu İtbaraklar, sadece Dokuz kız kardeş ya da soylarından birisi tarafından uyandırılana kadar mühürlü bir şekilde uyuyacaktır.

Anlaşmada insanların payına düşen her şey gerçekleşmiştir. Ancak sıra kızların istediklerine gelince, insanların Kralı hepsini zehirleterek öldürtür. Kitapta yazana göre insanların anlaşmayı bozmasından ötürü kız kardeşlerden birinin İtbarakları uyandırdığı ortaya çıkar.

İnsanlığın İtbaraklardan kurtulmasının tek yolu Ay baltasını kullanarak güçlerini birleştirip onlarla savaşmasıdır. Dünya ve büyü aleminin ilk gümüşü kullanılarak yapılan Ay Baltası ise Kılıç Kale’nin mahzenlerinde saklıdır.

İtbarak Kitap Özeti, Oğuz Kağan

Başrahip ile konuşan Kara Han, Ötüken’e döner. Ötüken’de onu birtakım problemler beklemektedir. Kara Han’ın ilk karısından olma, Oğuz babasının yönetiminden pek hoşnut değildir.

Bunun altında yatan en temel sebep, Kara Han’ın Çinli karısından olma Ildır’ın varisi olarak gösterilmesidir. Oğuz, bunu kabul etmemekte ve Çinli kadından olma Ildır’ı yok saymaktadır. Yakın dostu Gökkurtlar’ın komutanı olan Börteçine, Komutan Oktar ve ona bağlı askerlerinin desteğiyle tahta çıkmayı planlamaktadır. Oğuz, bunları planlarken kendisini uykulardan uzaklaştıran rüyasını düşünmektedir. Rüyasında bir çemberin içindedir ve karşısında büyük güçlü bir canavar ve bir de kadın vardır. Sonrasında bir el ona parlak bir balta verir. Oğuz, bu parlak baltanın yardımıyla canavarı yener.

itbarak-kitap-ozeti

Ak Şaman’ın yorumladığı rüyaya göre Oğuz kurtarıcı seçilmiştir ve İtbarakları sadece o yenebilir.

Türkler “Barak” derlerdi, kara tüylü köpeğe,
Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpeğe.
Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı.
Onu da köpeklerin, atası sayarlardı.
Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi,
Av çoban köpekleri, hep onun oğlu idi.
Kuzey-batı Asya’da güya “İt-Barak” vardı,
Türklerse İç Asya’da, onlara uzaklardı.
Başları köpek imiş, vücutları insanmış,
Renkleriyse karaymış, sanki Kara Şeytanmış.
Kadınları güzelmiş, Türklerden kaçmaz imiş,
İlâç sürünürlermiş, ok mızrak batmaz imiş.
Destanda denilmiş ki, Oğuz-Han yenilmişti,
Bir adaya sığınıp toplanıp derilmişti.
On yedi sene sonra, Oğuz onları yendi.
Kadınlar yardım etti, orada savaş dindi.
Oğuz bu bölgeleri, “Kıpçak-Beğ”e il verdi,
Bunun için Türkler de, oraya “Kıpçak” derdi…

İtbarak Kitap İncelemesi:

İtbarak kitap özeti bu kadardı. İtbarak Kitap incelemesi bölümümüzde sürpriz bozan yoktur.

İtbarak kitabında Oğuz Kağan destanıyla harmanlanmış bir Türk mitolojisine tanıklık ediyoruz. Oğuz Kağan ile ilgili bildiğimiz, öğrendiğimiz şeyler bize göz kırparken, bunların yanı sıra bir de bilmediklerimiz ortaya çıkıyor. Çağlayan Yılmaz, başarılı bir fantastik dünya oluşturmuş. Yazarın kitaplarının neredeyse tamamını sade ve akıcı bir şekilde yazdığını söyleyebilirim. Betimleme konusunda insanı bezdirmiyor ve bir nefeste okuyup bitiriyorsunuz.

Öte yandan şöyle kanlı savaşlı bir şeyler okuyayım diyorsanız, İtbarak tam size göre. Kitabın oluşturduğu bu dünyada kendinizi kaybedeceksiniz, bütün tarafların iyi işlendiğini iyi anlatıldığını söylemek mümkün. Yani sadece Oğuz Kağan’ın mücadelesini değil tamamını adaletli bir şekilde işliyor kitap.

Kitapta bazı teknik hatalar vardı, ya da benim elimdeki baskının birazcık eski olmasından kaynaklanıyor olabilir. Küçük harf hataları ve kelime yanlışları bulunuyor. Ancak bunlar bence bir sorun değil. Hatta muhtemelen sizin satın alacağınız baskılarda bunlar yoktur.

itbarak-kitap-incelemesi-yeni-baski

Kitapta vampirleri, kurt adamları kendi kültürümüzden kendi mitolojimizden görmek ise çok hoş bir detay. Türk mitolojisinde bir sınır olmadığını Çağlayan Yılmaz bizlere hatırlatıyor.

Oluşturduğu dünya bir Yüzüklerin Efendisi olmanın peşinde değil ancak oluşturulan dünyanın kendi çapında belli başlı kurallarının olması muazzam. Çağlayan Yılmaz’ın ilk kitabı olması sebebiyle ufak tefek hataları barındırsa da kesinlikle sürükleyici ve kurgusunda eksik olmayan bu kitabı şiddetle tavsiye ederiz.

 

The post İtbarak Kitap İncelemesi – Çağlayan Yılmaz appeared first on En Güncel Film Önerileri.

]]>
https://tuyann.com/itbarak-kitap-incelemesi-caglayan-yilmaz/feed/ 0
Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk https://tuyann.com/masumiyet-muzesi-orhan-pamuk/ https://tuyann.com/masumiyet-muzesi-orhan-pamuk/#respond Wed, 04 Dec 2019 16:12:16 +0000 https://tuyann.com/?p=1153 Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk Kitap İncelemesi ve Masumiyet Müzesi Özeti yapmış olduğumuz bu kitap incelememizi umarız ki beğenirsiniz. Buyrun yazımıza geçelim. Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk Öncelikle kitabın yazarı olan Orhan Pamuk’ dan izler taşıdığını belirtmem gerek. Orhan Pamuk bu kitap için yaklaşık olarak 10 yıl emek sarf etmiştir. Yazar kitabı yazarken ülkemiz harici Asya […]

The post Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk appeared first on En Güncel Film Önerileri.

]]>
Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk Kitap İncelemesi ve Masumiyet Müzesi Özeti yapmış olduğumuz bu kitap incelememizi umarız ki beğenirsiniz. Buyrun yazımıza geçelim.

Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk

Öncelikle kitabın yazarı olan Orhan Pamuk’ dan izler taşıdığını belirtmem gerek. Orhan Pamuk bu kitap için yaklaşık olarak 10 yıl emek sarf etmiştir. Yazar kitabı yazarken ülkemiz harici Asya ve Avrupa kıtalarında ki birçok müzeyi ziyaret etmiştir.

Kitabın ismi ise sevdiği kıza ait olan ve onun dokunduğu her şeyi müze olarak yaratan bir adamın aşk hikayesinden gelmektedir. Kitabın adında da geçen “masumiyet” kelimesine kitap da rastlamak pek de mümkün değil. Çünkü kitap da aşk da dahil olmak üzere masum olan neredeyse hiçbir şey yok. Bunun yanında kitaptaki aşk hikayesi fazlaca etkileyici. Artık bu kitabın tılsımı mı desem bilemiyorum ama öylesine bir aşk yaşanıyor ki kitap da, yıllar sonra bile aklınızda bulacağından ve günlük hayatınızdaki birçok olay size mutlaka kitabı hatırlatacaktır.

Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk

Kitap zaman olarak 70’li yılların ortalarında geçiyor. Roman, Sibel adında bir kız ile mutlu bir birlikteliği olan, tekstil zengini bir ailenin oğlu olan Kemal adında ki adamın yoksul akrabalarının kızı Füsun’a aşık olması ile başlamaktadır. Füsun’a olan saplantısı ve ona kavuşma hayalleri ile bir divane gibi yaşayan Kemal’in hikayesidir bu roman. Kemal’ in bu olayı bu denli saplantı haline getirmesinde ki başlıca nedenlerinden biri de zamanında Füsun’un değerini bilememiş olmasıdır. Onu kaybettikten sonra, Füsun bir başkasıyla evlenmiş ve kendi ailesi ile (anne-baba) yaşamaya başlamıştır.

Kemal yıllar boyunca Füsun’ların evine ziyarete gitmiş ve her ziyaretinde Füsun’a ait bir eşyayı gizlice alıp Füsun ile güzel anılarının olduğu eve getirip biriktirmeye başlamıştır. Tüm bu ziyaretler ve gösterdiği çabalara rağmen Füsun’dan bir ilgi alaka ve karşılık görmemiştir. Ancak yine de Kemal hayatında  ki her şeyden vazgeçmiş ve Füsun’a yakın olma gayreti tek gayesi olmuştur. Bu delice aşk romana bambaşka bir boyut kazandırmıştır. Roman baştan sona muazzam bir kurguya sahiptir.

Masumiyet Müzesi’ni okuyunca insanın aklına Ahmet Hamdi’nin romanında ki Mümtaz ile Nuran’ı hatırlatmıyor değil. Huzur romanı da, tutkulu bir aşk içindeki Mümtaz ile Nuran’ın yıllarca birbirlerinden ayrı yaşamak zorunda kalmaları ve romanın bu şekilde kötü sonla bitmesi yönüyle Masumiyet Müzesi’ne oldukça  benziyor. Masumiyet Müzesi’de maalesef bu şekilde kötü sonla bitecektir. Öyle bir son ki romanın sonunda Kemal Füsun’a ait binlerce eşyayı toplamış olacaktır.

Füsun’un içtiği sigaraların tam 4213 adet izmaritini toplayan Kemal’in aşkının büyüklüğünü buradan da anlamış oluyoruz. Füsun’a olan aşkı her geçen gün Kemal’in içine işleyerek daha da büyüyecektir. İlk başta klasik bir aşk hikayesi gibi gelse de kitabı okudukça, kitabın samimiyetinden, gerçekliğinden, anlatım tarzından, bakış açısından ve bu büyük aşk hikayesinden o kadar çok etkileneceksiniz ki klasik bir aşk hikayesinden ne kadar farklı olduğunu anlamanız uzun sürmeyecektir.

Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk

Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk

Masumiyet Müzesi

Roman genellikle Kemal’in bakış açısı ile yazılmıştır. Kitabın geçtiği tarih de ki İstanbul’u tam anlamıyla gözünüzün önüne bir getiriyor ki yazar, bu yönüyle de okurları ve bizi etkilemeyi fazlasıyla başarıyor doğrusu. Kitabı okuduğunuzda sadece Kemal ve Füsun’un aşkını görmeyeceksiniz bunun yanı sıra kendini 70’li yılların İstanbul’unda bulacaksınız . Kitap da en az yaşanan aşk kadar o dönemin sosyolojik bilgileri, insanların yaşam biçimi de roman da önemli bir yer etmektedir. Kitabın yazarı olan Orhan Pamuk’da romanın birkaç yerine kendini de sokmayı ihmal etmemiş. Özellikle bir yer var ki.. romanın ortalarında bir nişan kutlamasında Füsun ile dans etmesi ve ondan etkilenir gibi olması, kendisinin ve ailesinin hakkında bazı bilgileri de biz okurlara veriyor olması bir diğer dikkat çeken özelliği.

Masumiyet Müzesi romanı “ hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum ” cümlesiyle başlar. Bu cümleden biz, roman kahramanının geçmişte yaşadıklarını gözden geçirdiğini ve hayatının bir anının onun en mutlu anı olduğunu düşündüğünü ve büyük bir yanılgı içerisinde o günün aslında onun için ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Çünkü kimse yaşadığı bir olayın ya da durumun onun hayatında ki en mutlu anı olduğunu zamanında kavrayamaz. Bunu ancak yolun sonuna geldiğinde ya da önemli bir şeyi kaybettiğinde anlar.

Biz de bunu göz önünde aldığımızda, daha kitabın başında roman kahramanının pek de mutlu bir hayat yaşamadığını anlıyoruz. Masumiyet Müzesi’nin son cümlesi ise Kemal’in “ herkes bilsin çok mutlu bir hayat yaşadım .” cümlesidir. Bu cümledeki mesaj Füsun’un aşkıyla ve ölümüyle kendini yıllarca harap eden Kemal’i çevresi mutsuz bir hayat sürüyor ve sürdü diye değerlendiriyordu. Bunu inkar eden Kemal aslında mutlu bir hayat yaşadığını belirmek istemiştir ve bu cümle romanın son cümlesidir.

Umarım bazı şeylerin veyahut kişilerin hayatınızdaki hangi boşlukları doldurduğunu onu kaybetmeden anlarsınız zira… belki de o kişi hayatınızda bir boşluk doldurmuyor bizzat hayatınızın kendisi de oluyor olabilir !

The post Masumiyet Müzesi – Orhan Pamuk appeared first on En Güncel Film Önerileri.

]]>
https://tuyann.com/masumiyet-muzesi-orhan-pamuk/feed/ 0
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kitap İncelemesi https://tuyann.com/dokuzuncu-hariciye-kogusu-kitap/ https://tuyann.com/dokuzuncu-hariciye-kogusu-kitap/#respond Fri, 18 Oct 2019 16:52:35 +0000 https://tuyann.com/?p=975 Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Sabahattin Ali Kitap İncelemesi ve Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kitap Özeti yapacağımız bu kitap incelemesine hoş geldiniz arkadaşlar. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kitap Özeti ve Kitap İncelemesi Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’ nun yazarı olan Peyami Safa’yı tanıtarak başlamak isterim yazıya. Yazarımız 02 Nisan 1899’ da doğmuş olup 15 Haziran 1961’ de İstanbul’ da yaşamını yitirdi. […]

The post Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kitap İncelemesi appeared first on En Güncel Film Önerileri.

]]>
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Sabahattin Ali Kitap İncelemesi ve Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kitap Özeti yapacağımız bu kitap incelemesine hoş geldiniz arkadaşlar.

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kitap Özeti ve Kitap İncelemesi

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu’ nun yazarı olan Peyami Safa’yı tanıtarak başlamak isterim yazıya. Yazarımız 02 Nisan 1899’ da doğmuş olup 15 Haziran 1961’ de İstanbul’ da yaşamını yitirdi. Psikolojik romanları ile tanınan yazar. Şair İsmail Safa’nın oğludur. Yoksulluk ve 9 yaşında yakalandığı kemik veremi nedeni ile düzenli bir eğitim alamadı. Bir yandan  çalışırken bir yandan da kendi kendini yetiştiren Peyami Safa 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telegraf  Nezareti’nde memur olarak çalıştı. 1914-1918 arasında öğretmenlik, 1918-1920 arasında gazetecilik yaptı. Hayatını yazıları ile kazandı. Bize roman, öykü, inceleme-deneme, ve ders kitapları gibi sayısız eser bırakan yazar. Türkiye’ nin değerli yazarlarından biri olarak anılmaya devam ediyor.

Gelelim kitabımızın konusuna; Fakir ve dizinden rahatsız olan bir çocuğun, kendisinden yaşça büyük bir kıza aşık olması, beraberliğe dönüşmeyen bu aşkın getirdiği sıkıntı ve heyecanlardan dolayı rahatsızlığının artması ve nihayet ameliyat edilmesi romanın konusunu şekillendirir.

Kitabı okuduktan sonra Peyami Safa adına derin bir üzüntü duydum. Çünkü psikolojik tahlil dediğimiz şey bundan daha iyi yapılabilir mi bilmiyorum. Çünkü hemen hemen her cümle için “bu cümle böyle de söylenebiliyor muymuş vay be!” dedirten bir kitap okudum. Çünkü şimdiye kadar en çok alıntı yaptığım kitap bu kitaptı sanırım hatta bir ara tüm kitabı yazıma kopyalamaktan korktum. Peyami Safa adına derin bir üzüntü duydum çünkü siyasi görüşü nedeniyle geri planda bırakılmış, gereken değer verilmemiş bir usta yazar olduğunu gördüm. Keşke sanatçıyı kişiden bağımsız kılarak sadece sanat yönünden değerlendirsek. Ama yapamayız…

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kitap

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kitap

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, genç yaşta yakalandığı ve tüm hayatını etkilediği hastalığı olan bir gencin çektiği acıları ve yalnızlığını, yaşadığı aşk acısı ile harmanlayarak psikolojik tahlil ve enfes betimlemelerle ele almış olduğu bir yapıttır, diyebilirim. Hastane sahnelerdeki betimlemeler ve genç hastanın psikolojisinin aktarımı o kadar olağanüstü ki hastanenin kokusunu duyarak çektiği acıyı ta içinizde hissediyorsunuz. Peyami Safa bu eseri eski kadim dostu Nazım Hikmet Ran’a ithaf etmiş. Ve kitabın arkasında da bulunan Nazım Hikmet’in kitap ile ilgili düşünceleri şöyledir; “Ben Peyami’nin bu son romanını üç defa okudum, otuz defa daha okuyabilirim ve okuyacağım. O zamana kadar hiçbir gözün görmediği acayip, fakat hakiki alemler keşfeden müneccimin hayranlığını duymaktayım. Eğer ıstırabı, azabı ve nefleyi coşkun bir ciddiyetle duyan öz ve halis halk kitleleri okuma yazma bilselerdi, bu romanın on bin, yüz bin, hatta bir milyon satması işten bile değildir.”

Kitabın yeni basımları sizin için daha iyi olacaktır. Eski basım olan kitaplarda oldukça ağır bir dil var. Çünkü eski döneme dair Türkçe kelimeler ağırlıkta. Kitabın insanı çok derinden etkileyeceği ortada. Koğuş denince akıla gelen hapishanenin bu kitap da bir hastane olması. Son çaresinin bu hastanede tedavi olması ve gördüğü acı dolu anlar. Ceset görüp tabağında ki etleri yiyememesi, bir başka bölümde bacağı kesilen birisinin olduğu ameliyathaneye giriyor. Bir önce ki ameliyatta bacağı kesilen bir başkası vardı. Düşünsenize belki aynı şey sizin başınıza gelecek ve o ortam da, kanlı pamukların olduğu yerdesiniz. İşte böyle bir roman okuyacaksınız. Bu kitaba başladığınız da muhtemelen tek nefeste aynı gün içinde bitirmek isteyeceksiniz.
Okuyunuz efendim, ön yargılarınızı bir kenara bırakarak okuyunuz. Emin olun hayran kalacaksınız.

Kitaptan aklımda kalan bazı cümleler şöyle;

-Dünyanın hiçbir Nüzhet’i yalan söylememelidir.

-Ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm.

-Et kesmeyi kasaplar zaten yapıyor, doktor olarak bizim görevimiz bu gençlere, parlak yarınlar sunmak.

-Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler.

The post Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Kitap İncelemesi appeared first on En Güncel Film Önerileri.

]]>
https://tuyann.com/dokuzuncu-hariciye-kogusu-kitap/feed/ 0
Kırmızı Saçlı Kadın Kitap İncelemesi – Orhan Pamuk https://tuyann.com/kirmizi-sacli-kadin-orhan-pamuk/ https://tuyann.com/kirmizi-sacli-kadin-orhan-pamuk/#respond Sun, 06 Oct 2019 23:33:11 +0000 https://tuyann.com/?p=832 Kırmızı Saçlı Kadın Kitap İncelemesi ve Kırmızı Saçlı Kadın Kitap Özeti bu yazımızda sizlerin bulabileceği konulardır. “İlk aşk deneyimi bütün bir hayatı belirler mi? Yoksa kaderimizi çizen yalnızca tarihin ve efsanelerin gücü müdür?” Orhan Pamuk tarafından yazılan Kırmızı Saçlı Kadın kitabının alıntıları ile mutlaka karşınıza çıkmıştır. Çıkmadıysa da üzülmeyin, çünkü Kırmızı Saçlı Kadın Kitap İncelemesi […]

The post Kırmızı Saçlı Kadın Kitap İncelemesi – Orhan Pamuk appeared first on En Güncel Film Önerileri.

]]>
Kırmızı Saçlı Kadın Kitap İncelemesi ve Kırmızı Saçlı Kadın Kitap Özeti bu yazımızda sizlerin bulabileceği konulardır.

“İlk aşk deneyimi bütün bir hayatı belirler mi? Yoksa kaderimizi çizen yalnızca tarihin ve efsanelerin gücü müdür?”

Orhan Pamuk tarafından yazılan Kırmızı Saçlı Kadın kitabının alıntıları ile mutlaka karşınıza çıkmıştır. Çıkmadıysa da üzülmeyin, çünkü Kırmızı Saçlı Kadın Kitap İncelemesi ve Kırmızı Saçlı Kadın Kitap Özeti kısımlarında çok daha fazlasını bulabileceksiniz.

Kırmızı Saçlı Kadın Kitap Özeti

Başlıklara çok fazla takılmayın, Kırmızı Saçlı Kadın Kitap incelemesi, Kırmızı Saçlı Kadın Kitap Özeti birbirleriyle aynı şekilde ele alınmıştır.

Bu türe aşina olmasanız dahi bu kitabı soluksuz okuyacağınızdan eminim. 1980’lerin ortasına yolculuğumuz başlıyor. Kahramanımız Cem, geleneksel yöntem ile kuyu kazan, Mahmut Ustanın çıraklığına başlıyor. Cem, ustasına kısa süre içinde alışıyor ve babası ortalarda olmadığı için, Mahmut Ustayı bir nevi baba olarak görüyor. Mahmut Usta, ona doğruyu ve yanlışı öğreten otoriter bir baba figürü aslında. Cem’in babası ise bir eczacıdır ve geçmişte de onları bırakıp gitmiştir. Siyasi bir geçmişi olan adamın eczasına birçok siyasi arkadaşları gelip gitmektedir. Cem bunları, babasına yemek götürdüğü sıralarda gördüğü için bilmektedir. Aslında Cem’in manevi babasıyla karşılaşmasının sebebi de budur.

Cem, babası ortadan kaybolduğu için bir kitapçıda çalışmaya başlar. Bu sırada, babasının yokluğunu çok fazla içerlemektedir. Kitapçıda çalıştığı sıralar, Kral Oidipus oyununu okuyarak bu efsaneden oldukça etkilenmiştir. İleride yazar olmanın hayalini bu şekilde kurmaya başlar. Ancak işler pek yolunda gitmez ve iyice bozulan maddi durumlar sonucu teyzesinin evine, Adapazarına taşınırlar. Eniştesi ona çalışması için bir iş bulur, işte bu iş, kuyu kazmaktır. Cem, Mahmut Ustanın çırağı olarak böylece kuyu kazma işine başlayacak ve ileride de bu sayede bir jeoloji mühendisi olacaktır.

Mahmut Usta ile kuyu kazma işine girişir ve onun gibi çırak olan Ali ile arkadaşlık kurar. Mahmut Usta ile kuyu kazma işinden oldukça iyi para kazanmaya başlarlar. Öngören’de iyi bir iş alan Mahmut usta ve çırağı Cem, buradaki kazıya başlarlar. Gündüzleri kazı yapıp, akşamları da televizyon izlerler. Mahmut usta Cem’e dediğimiz gibi bir baba gibi davranacaktır. Bazı akşamlar kasabaya inerek gezerler, işte bu akşamların birinde Cem, ilk aşkını görecektir. “Kırmızı Saçlı Kadın” Mahmut Ustadan gizli olarak bu kadını ve ailesi sandığı insanları takip eder, sonunda bu insanların bir aile değil, tiyatro grubu olduğunu öğrenir. Cem, kadının evli olduğunu da bu şekilde öğrenecektir. Bir gün yine onların oyunlarını izlemeye gider, Kral Odipus oyunundan sonra, Rüstem ve Sührab oynanır. Cem çok etkilenir. Kral Odipus’u oğlu öldürmüş, Rüstem ise bilmeden rakibi olarak çıkarttıkları oğlu, Sührab’ı öldürmüştür. Ayrıca Kırmızı Saçlı Kadın’ın oyun sonunda söylediği “Kimse babasız yaşayamaz” sözleri de Cem’i oldukça derinden etkilemiştir.

Kırmızı Saçlı Kadın Kitap incelemesi ya da Kırmızı Saçlı Kadın Kitap Özetiyle ilgileniyorsanız ilginizi çekebilir: Börü Kitap İncelemesi

Kırmızı Saçlı Kadın Kitap İncelemesi

O gecenin sonunda, Cem Kırmızı Saçlı Kadın’ın evine konuk olacaktır. Kocası Turgay, İstanbul’a gitmiştir. Cem o gece, Kırmızı Saçlı Kadın ile birlikte olur. O gece kuyu kazdıkları araziye sabaha karşı dört gibi varır. Yine de sabah ustasına yardım edecektir. Mahmut Ustanın sorduğu sorulara geçiştirip küçük yalanlar söyler. Arazide uzun zamandır kazmalarına rağmen hala su bulunmamıştır. İşi veren Hayri bey, bu işin daha fazla uzamaması konusunda ısrarcıdır. Sinirlenerek, onlara yardım etsin diye verdiği Ali’yi alır ve ödeme yapmayacağını söyleyerek gider. Ali’nin gitmesiyle, zaten uykusuz olan Cem’e şimdi daha büyük bir sorumluluk düşecektir. Mahmut Usta, Cem’i uyarır, yorgun ve uykusuz göründüğünü söyleyerek dinlenmesini söyler, ancak Cem dinlemez ve inat ederek devam eder. Cem en sonunda uykusuzluğun ve yorgunluğun verdiği bir ihmal sonucu, çektiği kovayı düşürür.

Mahmut Usta kuyunun dibindedir ve sesi çıkmaz. Cem, ustasının öldüğünü düşünür. Koşarak yardım çağırmak için kasabaya gider. Kırmızı Saçlı Kadın’ı bulmak için evine gider ancak kapıyı açan kişi, onların bu kasabadan gittiğini söyler. Cem, tekrar koşa koşa ustasını bıraktığı kuyu dibine gelir ve ustasından yine ses çıkmayınca korkarak eşyalarını toplayıp Öngören’i terk eder. Eve dönen Cem, yaşananlardan kimseye bahsetmez ve en sonunda üniversiteyi kazanıp gider. Aklının ucunda her zaman manevi babasını kuyuya gömdüğü düşüncesi vardır. İleride Cem, eniştesinin akrabası olan Ayşe ile evlenecek ve Sührab isimli bir inşaat şirketi kuracaktır. Ancak Cem, asla manevi babası Mahmut ustayı ve Kırmızı Saçlı Kadını unutamayacaktır. Sührab, birçok yerden arsa almaktadır, bunlardan birisi de Öngören’dir. Bu sıralarda Enver isimli birisi Cem’e velayet davası açacaktır.

Kırmızı Saçlı Kadın - Orhan Pamuk - Kitap Özeti İncelemesi

Kırmızı Saçlı Kadın Kitap İncelemesi ve Kırmızı Saçlı Kadın Kitap Özeti

Enver’in Kırmızı Saçlı Kadın’ın oğlu olduğunu anlar. Üstelik yapılan testler sonunda Cem’in Enver’in babası olduğu ortaya çıkar.  Cem ise bu olanları Ayşe’den saklamıştır. Ama Ayşe’de bunu öğrenir. Sührab, Öngören’de iş yapmaya başlamış ama Öngören’liler Sührab şirketinin sahibin bir zamanlar burada kuyucu çıraklığı yaptığını öğrenince, ederinden çok daha fazlasını istemeye başlarlar. Cem onları ikna etmek için toplayıp konuşurken, Kırmızı Saçlı Kadın’ın da kendisini dinlediğini görür. Konuşma sonrası onu bir köşeye çekerek konuşur, burada öğrendiği gerçekler onun için oldukça ürkütücüdür. Kırmızı Saçlı Kadın, Cem’e gençliğinde babasıyla sevgili olduğunu söyler. Cem’in babası, annesiyle evlenince de o da Turhan ile evlenir, ancak Turhan ölünce onun kardeşi Turgay ile evlendirilmiştir.

İlginizi Çekebilecek başka bir kitap: Kuyucaklı Yusuf Kitap İncelemesi

Cem’i Akın’a benzettiği için, geçmişte ona bu yüzden ilgi duyduğunu söyler. O gece tiyatronun önündeki muhabbetleri sırasında da onun Akın’ın oğlu olduğunu anladığını söyler. Cem babasıyla aynı kadına aşık olduğunu böylece anlar. Cem, babasının eski sevgilisi, kendisinin ilk aşkından olan oğlu Enver’i görmek istese de, oğlu onu görmek istemez. Cem, Öngören’de sorup soruşturur ve Mahmut ustanın kuyuda ölmediğini, beş altı yıl önce eceliyle öldüğünü öğrenir. Öldü sanıp bıraktığı manevi babası için bir özlem ve pişmanlık duyar. Onunla kazdıkları kuyuyu bulmak ister ancak, Öngören genişlemiş ve gelişmiştir. Bu yüzden Serhat isimli birisi onu kuyuya götürecektir. Serhat ortadan kaybolduğu sıralar, Cem Ayşe ile konuşmaktadır. Ayşe, ona Enver’in o kişi olabileceğini söyler ancak her şey için çok geçtir. Enver bir anda belirir ve babasıyla tartışmaya başlar. Cem, oğlu Enver tarafından gözünden vurulup, manevi babası Mahmut Usta ile kazdığı kuyuya düşer.

Bu kitabı okudun ve başka bir kitap önerisi mi arıyorsun? Gün Olur Asra Bedel – Cengiz Aytmatov

Böylece Oidupus ve Sührab’ın hikâyesi onu bu kuyuda bulacaktır. Kırmızı Saçlı Kadın, birçok tesadüfe dayanan ve birçok duyguyu aynı anda verebilen bir kitaptır. Sadece kahramanımızın aşkını kıskançlığını ya da baba özlemini değil, birey olma konularını işler. Onun babasının yokluğunda birey olma yolunda tırmandığı basamaklar, Mahmut Usta, Kırmızı Saçlı Kadın ve efsanelere dayanmakta. Medeniyetlerdeki babalar ve oğulların hikayeleri Cem’i bir şekilde bulduğu bu eseri birçok farklı yönden ele almak mümkün. Orhan Pamuk, bu eseriyle sıradan yaşantılarımızın üzerinde, aslında eski metinlerin ne kadar çok etkisi olduğunu gösteriyor.

Kırmızı Saçlı Kadın - Orhan Pamuk - Kitap Özeti İncelemesi

Bu yazımızda sizlere Kırmızı Saçlı Kadın Kitap İncelemesi ve Kırmızı Saçlı Kadın Kitap Özeti üzerinden, Orhan Pamuk tarafından yazılan kitabın bazı analizlerini paylaştık. Bu tarz kitap incelemeleri ve kitap özetleri için Kitaplar kategorimizi ziyaret edebilirsiniz.

The post Kırmızı Saçlı Kadın Kitap İncelemesi – Orhan Pamuk appeared first on En Güncel Film Önerileri.

]]>
https://tuyann.com/kirmizi-sacli-kadin-orhan-pamuk/feed/ 0
İçimizdeki Şeytan Kitap Özeti ve Kitap İncelemesi https://tuyann.com/icimizdeki-seytan-kitap-ozeti-incelemesi/ https://tuyann.com/icimizdeki-seytan-kitap-ozeti-incelemesi/#respond Sun, 29 Sep 2019 02:48:05 +0000 https://tuyann.com/?p=764 İçimizdeki Şeytan, Sabahattin Ali Kitap İncelemesi ve İçimizdeki Şeytan Kitap Özeti yapacağımız bu kitap incelemesi ve kitap özetine hoş geldiniz İçimizdeki Şeytan Kitap Özeti ve Kitap İncelemesi İçimizdeki Şeytan, bu eserde işlenen konu birbirini tanımadan evlenen daha sonrasında fikir ayrılıkları, yaşam tarzlarının uyuşmaması, kişilik farklılıkları gibi nedenlerden biten bir evliliğin yanı sıra dostluğu ve sevginin her sorunu […]

The post İçimizdeki Şeytan Kitap Özeti ve Kitap İncelemesi appeared first on En Güncel Film Önerileri.

]]>
İçimizdeki Şeytan, Sabahattin Ali Kitap İncelemesi ve İçimizdeki Şeytan Kitap Özeti yapacağımız bu kitap incelemesi ve kitap özetine hoş geldiniz

İçimizdeki Şeytan Kitap Özeti ve Kitap İncelemesi

İçimizdeki Şeytan, bu eserde işlenen konu birbirini tanımadan evlenen daha sonrasında fikir ayrılıkları, yaşam tarzlarının uyuşmaması, kişilik farklılıkları gibi nedenlerden biten bir evliliğin yanı sıra dostluğu ve sevginin her sorunu çözemeyeceğini de ele alır. Bir aşk romanıdır. Tamamen realistik bir anlayışla yazılan bu roman hayattan izler de taşır. Sabahattin Ali, aydın kesim olarak nitelendirilen sınıfın temsilcisini Ömer karakteri üzerinden; Anadolu’nun bağrından gelen Macide isimli karakterle bir aşk döngüsünü geleneksellikle modernliği karşılaştırarak anlatır.

Hepimizin karşımızdakilere ifade etmekten âciz kaldığımız, onların öğrenmelerinden kimi zaman korktuğumuz kimi zamansa çekindiğimiz bir iç dünyamız vardır. Bunu kendi beceriksizliğimizden ötürü kelimelerle de ifade edemeyiz. Her zaman bu iç dünyamızla, daha doğrusu “İçimizdeki şeytanla” kavgamız devam eder. İçimizdeki şeytandan mıdır ? yoksa içimizdeki tembel ve sorumsuz diğer insandan mıdır ? bilinmez ama insan bütün vicdan azabını içindeki şeytana inanarak bu suçtan kendini beraat ettirir. İşte kitabın tam bu noktasında Ömer, Macide’ den de beraat eder. Ömer bu noktadan sonra aslında içinde olmayan şeytanı öldürür, yalnız bir tek farkla.. Macide’ yi, büyük aşkını geride bırakarak. Kitapta  henüz kendini ve alabileceği sorumluluklaların farkında olmadan alınan evlilik kararı iki insanın hayatını ne denli değiştireceği açık açık işlenmiştir.

Sabahattin Ali alt tarafı 250-300 sayfalık bir kitapta aşk, yalnızlık, kaçış, tabiat, yozlaşma ve sosyal adaletsizlik konularını iki insan ilişkisinde işlemeyi ve bu duyguları edebi hale dönüştürmeyi nasıl başardı bilinmez fakat ne kadar iyi bir yazar olduğunu bir kez daha göstermiş. Toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın kapana kısılmışlığını öyle bir anlatmış ki Sabahattin Ali, okurken bizi adeta kendimizle yüzleştiriyor, küçük yaramaz çocuklar gibi kendi kendimize kızarıp bozarıyoruz. Bu kitap sayesinde kendinizi daha iyi görebileceğiniz den, farkındalık kazanacağınızdan ve eğer varsa içinizdeki şeytanı öldüreceğiniz den eminim. Eserleri ülkemizde 100 temel eser kategorisinde yer alan bu büyük yazarın, bu eşsiz realistik romanını kendi iç dünyanızla savaşmak ve benliğinizi hatırlamanız için şiddetle tavsiye ederim. Umarım tek solukta okur ve keyif alırsınız.

Bir diğer Sabahattin Ali kitabı olan Canım Aliye, Ruhum Filiz kitabı için: Canım Aliye Ruhum Filiz Kitap İncelemesi

The post İçimizdeki Şeytan Kitap Özeti ve Kitap İncelemesi appeared first on En Güncel Film Önerileri.

]]>
https://tuyann.com/icimizdeki-seytan-kitap-ozeti-incelemesi/feed/ 0
Canım Aliye Ruhum Filiz Kitap İncelemesi https://tuyann.com/canim-aliye-ruhum-filiz-kitap-incelemesi/ https://tuyann.com/canim-aliye-ruhum-filiz-kitap-incelemesi/#comments Sun, 29 Sep 2019 02:40:17 +0000 https://tuyann.com/?p=761 Canım Aliye Ruhum Filiz, Sabahattin Ali kitap incelemesi ve Canım Aliye Ruhum Filiz Kitap Özeti yapacağımız bu içeriğimize hoş geldiniz. Canım Aliye Ruhum Filiz Kitap Özeti ve Kitap İncelemesi Canım Aliye, Ruhum Filiz; kitabımız bize Sabahattin Ali’nin sevgilisi ve ileri ki dönemlerde karısı olan Aliye Hanım’a ve kızı Filiz’e yazdığı mektuplardan oluşuyor. Bu eserin yayınlanmasında […]

The post Canım Aliye Ruhum Filiz Kitap İncelemesi appeared first on En Güncel Film Önerileri.

]]>
Canım Aliye Ruhum Filiz, Sabahattin Ali kitap incelemesi ve Canım Aliye Ruhum Filiz Kitap Özeti yapacağımız bu içeriğimize hoş geldiniz.

Canım Aliye Ruhum Filiz Kitap Özeti ve Kitap İncelemesi

Canım Aliye, Ruhum Filiz; kitabımız bize Sabahattin Ali’nin sevgilisi ve ileri ki dönemlerde karısı olan Aliye Hanım’a ve kızı Filiz’e yazdığı mektuplardan oluşuyor. Bu eserin yayınlanmasında Filiz Hanım’ın vesilesi ile bize (okuyuculara) aktaran Sevengül Sönmez hanıma teşekkürü bir borç bilirim.

Tamamen içten duygularla yazılan bu mektup dizisinde samimiyeti ve doğallığı hissetmemeniz çok zor. Genelde tek taraflı olsa da Aliye Hanımında karşılık verdiği mektupları bulmakta mümkün. Uzaklarda hasret içinde yalnızca bir kağıt parçasından haber alarak, kızının dahi büyümesini yalnızca ufak fotoğraf  karelerinden gören bir eşin, bir babanın mektupları… Mektuplarda ilk göze çarpan Sabahattin Ali’nin Aliye Hanım’a olan aşkını anlatan o candan başlangıçları ve mektup sonları. sevgilisine olan aşkını öylesine anlatıyor, öylesine yüceltiyor ki..

Bunu mektuplarda bile çok net ifade edebiliyor. Bütün her şey mektuplarda yaşanıyor. Kızları mektuplarda doğup büyüyor, evlilikleri mektuplarda sürüyor, iş hayatından tut kitaplarını bile mektuplarda yazıyor Sabahattin Ali. Çektikleri cefaları bile mektuplarda birlikte göğüslüyorlar. Geçim derdi bi yandan kızlarının hastalık kaygısı öte yandan.. askerlik ve mahkumiyeti; çıkardığı gazetenin yasaklanması ve bunun üzerine verdiği mücadeleyi saymıyorum bile…  Bunun yanı sıra Aliye Hanım kitapta gölgede kalmış, pek bir bilgi sahibi olamıyoruz bu yüzden bu da okuyucuda bir merak uyandırmıyor değil. Kızı böyle istemiş vardır elbet bir bildiği…

Canım Aliye, Ruhum Filiz , kitap genel olarak 13 senelik bir mektup dizisinden meydana gelen Sabahattin Ali’ nin son yıllarında geçen aşk, özlem, kaygı, gibi konu başlıkları altında toplayabildiğimiz bir eser. Pek kıymetli yazarımızı daha iyi ve yakından tanımak isteyen tüm okurların çok çok beğenerek okuduğu bir eser olarak kalacağından şüphem yok. Şiddetle tavsiye ettiğim bu eseri umarım sizde o naif duygularla okur beğenirsiniz. Yazıyı eşine veda eden şu cümleyle bitiriyorum;

Mektubunu bekler, Güzel gözlerinden hasretle öperim..

Canım Aliye Ruhum Filiz Kitap Özeti ve Kitap İncelemesi içeriğimizi beğendiyseniz, Orhan Pamuk tarafından yazılan bu eserde ilginizi çekebilir: Kırmızı Saçlı Kadın Kitap İncelemesi

The post Canım Aliye Ruhum Filiz Kitap İncelemesi appeared first on En Güncel Film Önerileri.

]]>
https://tuyann.com/canim-aliye-ruhum-filiz-kitap-incelemesi/feed/ 1