En Güncel Film Önerileri

House of the Dragon Dizi İncelemesi – Game of Thrones Evrenine Dönüş!

  • 06 Eylül 2022
House of the Dragon Dizi İncelemesi – Game of Thrones Evrenine Dönüş!

House of the Dragon Dizi İncelemesi 

Duyurulduğu andan itibaren şüphesiz son zamanların en çok beklenen dizisi House of the Dragon’un 3.haftasını geride bırakmış bulunuyoruz. Dizinin şimdiye kadar yayınlanan 3 bölümüyle ilgili bir incelemeyle karşınızdayız.

HBO, bildiğim kadarıyla dizinin ilk bölümlerindeki izlenme oranlarından oldukça memnun. Bu şu demek oluyor, masalarında yatan 7 Game of Thrones projesinden bazıları ekranlara taşınabilir.

Burada herkesin aklına gelen soru, Martin işin içinde mi? Evet, tüm bu taslak 7 projenin içinde yer alıyor Martin şimdilik. House of the Dragon dizisinde ise tamamen işin içinde olduğunu kendisi zaten söylemişti.

House of the Dragon ilk iki Bölüm İncelemesi

Bu oldukça belli olan bir şey özellikle ilk bölümüyle House of the Dragon kendi evreni içindeki temelleri çok sağlam işliyor. Game of Thrones evrenine her ne kadar dahil olsa da Daenerys Targaryen’den 172 yıl öncesinde geçiyor. Fantastik evrenlerin kendi içlerinde tutarlılıkları için bazı kuralları ve temelleri olmak zorunda. House of the Dragon dizisine baktığımızda Kralın şehrinde uçan bir ejderha görebiliyoruz ve halk bundan hiç tedirgin değil. Çünkü bu dönemde ejderhaların Westeros’un her yerinde uçması son derece normal.

İlk bakışta Kral Jaehaerys’in topladığı büyük konseyi görüyoruz. Bu konsey son derece önemli ve Viserys’in verdiği birçok karar ve yaşadığı ikilemin kaynağı. Diziden de gördüğünüz üzere aslında tahta çıkması gereken Rhaenys Targaryen. Ancak Westeros böyle şeylere henüz açık olmadığı için bir kadının tahta çıkması imkansız. Bu sebeple gerçek varis olsa da Rhaenys tahta çıkamıyor ve konsey Viserys Targaryen’i seçiyor.

Bu büyük konseye Westeros’un büyüklü küçüklü tüm haneleri katılıyor ve Viserys tahta böylece çıkıyor. Yani Viserys tahta erkek olduğu için çıkıyor. Buradan sonra zaten Viseyrs Targaryen’in hükmünü izlemeye başlıyoruz. Burada bu kadın erkek konusuna dikkat çekmemin sebeplerinden birisi, Viserys’in de bir erkek çocuğunun olmaması ve varis olarak otomatik olarak kardeşi Daemon’un görünmesi.

Viseyrs, erkek çocuk isteğini sürdürüp, karısının yaşamına sebep oluyor ancak bir erkek evlat sahibi olmayı başarıyor. Bu çocuk ne yazık ki bir gün yaşayıp ölüyor. Burada varis konusu yine tartışmaya giriyor ve Daemon Targaryen, “bir günlük varis” diyerek, kralın ölen çocuğuyla dalga geçmiş oluyor.

Bunun üzerine elbette kovuluyor. Daemon, her ne kadar Targaryen hanesine sadık ve kendi ailesine kıymet veren birisi olsa da ağabeyinin krallık için doğru kişi olmadığı yönünde görüşlere sahip. Öte yandan, Viserys herkes tarafından sevilen iyi niyetli bir kral ancak bazı konularda gerçekten pasif kalabiliyor.

house-of-the-dragon-kral-viserys

Bunlara biraz sonra zaten değineceğiz. Şimdi varis konusuna geri dönelim. Viserys kızını varis seçiyor yani Rhaenyra Targaryen. Rhaenyra daha çok amcası Daemon gibi asi ve krala göre daha aktif.

İlk bölümdeki bu varis kargaşası bildiğiniz üzere diğer bölümlere de yansıdığı için önemli. Şimdi ilk bölümde gördüğümüz  başka şeylere değinelim. İlk olarak ben Game of Thrones evreninde geçtiği için dizi küçük konseye değinmek istiyorum. Bir Game of Thrones olmasa da House of the Dragon dizisinde de bol bol konsey oyunlarına tanıklık edeceğimizin sinyalleri veriliyor.

Eğer kitapları okumadıysanız zaten konseydeki kişilerin amaçlarını anlamak ilk bölüm için kolay değil. Şöyle bir baktığınızda birilerinin yine taht oyunları oynadığını görmek mümkün. Konseyin renk vermeden işlenmesi hoş bir detay ancak tabii diğer iki bölümde kimlerin tahta yakın olmak istediğini görebiliyoruz.

Game of Thrones dizisinden farklı olarak House of the Dragon dizisinde, bambaşka haneleri görüyoruz. Burada dikkatimizi çekmesi gereken en önemli hane Velaryon. Bu hane denizcilik konusunda çok iyiler ve şu an Westeros’un en zengin hanesi olma konumundalar. Böylece hem kan olarak güçlüler hem zenginlik ve donanma olarak.

Velaryon hanesi bu yüzden dizimizde oldukça önemli bir pozisyonda. Öte yandan mevcut Kral eli Otto’nun hanesi Hightower hanesi de hem zenginliğiyle hem çok eski bir hane olmasıyla ön plana çıkıyor. Zaten dizi bize bunların taht üzerindeki paylarını güçlendirmek için yaptığı çalışmaları ufak tefek göstermeye başladı bile.

Konsey üzerinde dururken oyuncu seçimlerine değinmek gerekiyor. Bence konseyde yer alan herkes çok güzel oyunculuklar sergiliyor. Özellikle Otto’nun bakışlarının ifadesizliği ve soğukkanlı şekilde işlenmesi güzel olmuş. Bunun dışında Corlys Velaryon, yani Deniz Yılanı için siyahi bir oyuncu seçilmiş hatta bu haneyi doğrudan siyahi yapmışlar.

Velaryon hanesinin siyahi yapılmasına olan tepkileri biraz anlayabiliyorum. Çünkü orijinal hikayede bu aile Targaryen hanesine çok benzer fiziki özellikler taşıyor. Ancak benim için Velaryon hanesinin siyahi olması sırıtan bir şey olmamış. Hatta farklı değişik ve güzel olmuş diye düşünüyorum.

Oynayan kişilerin isimlerini göz gezdirdiğim halde hatırlamadığımdan inceleme sonundaki oyuncular kısmından tüm herkese bakabilirsiniz. Corlys Velaryon bence yine Otto gibi sakin ve soğukkanlı yapısıyla konseye çok güzel uymuş.

Bunun dışında Kral üzerinde konuşmak gerekiyor biraz da. Viserys gerçekten uyumlu ve iyi niyetli bir kral olarak karşımıza çıkıyor. Kardeşi ve kızıyla olan ilişkileri bunu gösteriyor. Ancak Daemon’un dediği gibi kendisi bazı konularda oldukça pasif bir kral. Konseyden çok fazla etkilendiği de aşikar durumda. Yine de kendisi uzun sayılacak bir süre diyarı barış içinde yönetmeyi başarmış. Dizideki işlenişi de bu yönde olduğu için, kral güzel işlenmiş.

House of the Dragon Dizi Yorumu

İlk bölümde ve sonraki bölümlerde yine bize göstermek istedikleri bazı detaylar var. Bunlardan benim için en önemlilerinden birisi kralın şehri ve sarayın içinin gösterilmesi oldu. Sonuç olarak, ana diziden farklı bir tarihte geçiyor ve o dönemki kralın şehri ve sarayın halini göstermek için biraz ağırdan almaları güzeldi.

Hem kralın şehrini daha detaylı görmüş olduk ki bunun ileride biraz daha artacağını düşünüyorum hem de sarayın dekorasyonundan yapısına kadar birçok şeyi görerek, House of the Dragon’un kendi hikayesini anlatma konusundaki yeterliliğine şahit olduk.

Ejderhalara değinmeden olmaz. Söz konusu Targaryen olduğu zaman özellikle… Şimdi burada bazı problemler ortaya çıkıyor. Syrax, prensesin bindiği ejderha ve boyut olarak biraz küçük. Fragmanlarda ileride daha büyük olacağını biliyoruz. Şimdi burada onlar ejderha çukurunda olduğu için küçük demeyin arkadaşlar. Net olarak Syrax yaşına göre küçük bir ejderha.

CGI olarak tabii müthiş detaylar beklemek biraz haksızlık olur çünkü bu dizide birçok ejderha göreceğiz ve hepsinin tasarımını derinlemesine yapmak maliyet açısından sıkıntı olacaktır. Burada değindiğim konu hem Syrax hem de Caraxes boyut olarak Drogon’dan daha küçük gibi görünüyor.

Caraxes en azından daha devasa bir canlı yapılabilirdi. Her ne kadar Drogon kadar özgür olmasalar da Drogon’un yaş olarak sadece 7-8 yaşlarında olduğunu unutmamak lazım. Elbette bu ejderhalar, “Ejderhaların Dansı”na kadar çok daha büyük olacaklar ancak ilk bölümlerde bunu biraz daha görkemli yapabilirlerdi.

Prensesin ejderhalar konusundaki başarısını diziye yansıttıklarını düşünüyorum. Özellikle ikinci bölümde, amcası Daemon’ın yanına gidip kardeşinin yumurtasını alırken sergilediği tavırlar oldukça hoştu. Burada Daemon’ın da onunla savaşmak yerine yumurtayı vermesi yine güzel bir detaydı. Çünkü ikisi kralın dediği gibi birbirlerine çok benziyorlar.

Matt Smith’in hayat verdiği Daemon Targaryen için ayrı bir parantez açmamızın vakti geldi. Daemon karakterini bire bir müthiş şekilde yansıttığını söylemeden geçersek haksızlık olur. Bildiğiniz üzere açıklandığında bu role pek uygun değilmiş gibi bir havası vardı Matt Smith’in. Ancak böyle güçlü ve farklı özellikleri olan bir karakterin altından kalkarken hiç zorlanmamış, adeta Daemon Targaryen’i yaşamış adam.

Karakterin kendisi de dizide kusursuz işlenmiş davranışları ve olaylar karşısındaki tutumu müthişti. Özellikle 2.bölüm sonunda Corlys Velaryon’un ağabeyi ile ilgili konuşmasına izin vermemesiyle Targaryen hanedanına olan tutumunu bir kez daha görmüş olduk. Zaten Viserys de kendisiyle ilgili iyi düşünmek isteyen bir kral.

2.Bölümde pek fazla aksiyon yoktu ancak ilk iki bölüm genel itibariyle bizlere sunulan bu yeni evreni güzel şekilde anlatma gayretindeydi. Burada dikkatimizi çeken bir şey elbette bir Stark’ın prensesi varis olarak kabul etmesiydi.

Bu dikkatimizi çekiyor çünkü Starklar, bundan önce de yine bir kraliçeyi desteklemekten çekinmemişlerdi. Viserys’in yerine tahta çıktığı Rhaenys Targaryen’i diğer haneler gibi kadın diye dışlamak yerine varis olarak kabul etmişlerdi. Yine bir Stark, prensesin varis olmasını kabul etmiş oldu. İleride bunlara dizide değineceklerini düşünüyorum.

Kısacası ilk iki bölüm oldukça güzel geçti ve beklentilerimin hepsini karşıladı hatta ejderhaları saymazsak aştı bile. Elbette ejderha işi bütçe işi ancak Targaryen hanesini anlatan bir dizide ejderhalara biraz daha önem gösterilmesi bu fantastik evreni çok daha güzel bir hale getirecek.

Bu arada dizi şu an 3 bölümünde de zaman atlamalarıyla gidiyor ve bunu izleyiciye aktardığından bu bilgiyi verme gereği duymamıştım. Zaman atlamaları daha da çoğalacak çünkü uzun bir dönemi anlatacaklar.

House of the Dragon 3.Bölüm İncelemesi

3.Bölümü ayırmamın sebebi bu bölümün hem açılış olarak hem de genel içerik olarak güçlü bir bölüm olması. Bu bölümde aksiyon çok daha fazla ve bunun yanı sıra alıştığımız gibi biraz entrika mevcut. İlk olarak bu bölümde bir ejderhanın gücünü sergilemeleri güzel bir detay oldu. Bunun yanında kralın bir erkek çocuğu olmasıyla birlikte aslında bir rüyacı olmak istediğini öğrendik. Zaten prensese aktardığı “soğuk kış” sırrı bir rüyadan geliyordu. Yani Targaryen hanesinde rüyaların ve büyülerin önemli olduğunu zaten biliyoruz.

Kral, erkek bir varisiyle tahtla ilgili gördüğü rüyayı düşünüyordu bu üçüncü bölümde. Aynı zamanda yine bir zaman atlaması yapılmıştı ve kralın oğlunun 2 yaşında olduğunu görmüştük. Bu sırada Drahar’ı durdurmak için Corlys Velaryon ve Daemon Targaryen’in savaşını gördük bu bölümde. Yengeç besleyenin savaşta önde olduğu ve kralın kardeşine bir mektupla yardım gönderdiğini söylemesi, Daemon’un kişiliğini biraz daha tanıttı. Kraldan gelen yardıma kalmamak adına kendisini tehlikeye atarak kazanmak için yapabileceklerini gösterdi Daemon.

Burada bir Velaryon’un ejderha sürdüğünü görmüş olduk ayrıca. Bu bölümdeki savaş sahneleri özlediğimiz Game of Thrones sahnelerini hiç aratmadı. İzlemesi çok keyifliydi ve HBO yine savaşı olduğu gibi göstermekten geri durmadı. Bu açıdan Game of Thrones evreninde sevdiğimiz şeyleri House of the Dragon ile yine görmek gerçekten güzeldi.

Bildiğiniz üzere buradaki taht oyunları şu an için tahta yakın olmak ve kralın yanında yer alarak büyük bir pay sahibi olma yolunda işleniyor. Burada pek fazla hane savaşı yok onun yerine Essos üzerinden gelen bir tehlike işlendi. Kralın bu tehlike karşısındaki tutumu elbette ileride karşımıza tekrar çıkacaktır. Daemon bu bölüm nazarında güçlenmiş oldu. Ayrıca bu bölümde ek olarak diğer haneleri gördük kralın avı sırasında. Bunlardan tabii gözümüze çarpan, Lannister hanesi oldu. Burada yine Lannister özelinde kralın bir eleştirisi vardı, “adamın gururunun gururu var.” diyerek, kızı için aslında düzgün bir eş adayı olmadığını vurgulamış oldu. Yine de dizide bir Lannister görmek güzeldi.

House of the Dragon incelemesini bundan sonra haftalık bölümlere göre yapacağız. İlki üç bölüm itibariyle diziyi oldukça beğendim ve beklentilerimi karşıladı. Dizinin ikinci sezon onayı aldığını zaten biliyoruz ancak zaman atlamalarına göre ne kadar süreceğini tahmin etmek güç. House of the Dragon, bu şekilde etkileşimini koruyabilirse muhtemelen unutulmaz dizilerden birisi olacak.

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 6 YORUM
  1. sabrina dedi ki:

    Syrax fragmanlarda çok büyük ama dediğiniz gibi detaylar eksik çok fazla ejderha var house of the dragon içinde.

  2. cary porter dedi ki:

    yazı güzel ama drogon özgür bir ejderha olduğundan yaşı küçük olsa da çok daha büyüktü.

  3. slot gacor terbaru dedi ki:

    Highly descriptive article, I enjoyed that bit. Will there be a part 2?

  4. construccion dedi ki:

    Hi there! Do you use Twitter? I’d like to follow you if that would be okay.
    I’m absolutely enjoying your blog and look forward to new posts.

  5. 온라인슬롯추천 dedi ki:

    I savor, lead to I found just what I was looking for. You’ve ended my four day lengthy
    hunt! God Bless you man. Have a great day. Bye

  6. Elif dedi ki:

    Bu daha iyi yazılamazdı. House of the dragon ile çok inceleme yapılıyor ancak geneli video. Bunlar hep videolar uzun olsun diye gereksiz şeylere değiniyor.

BİR YORUM YAZ