En Güncel Film Önerileri

Tolkien’in Kısa Hikayesi: Yaprak Çizen Niggle

  • 09 Mayıs 2021
Tolkien’in Kısa Hikayesi: Yaprak Çizen Niggle

Tolkien’in Yüzüklerin Efendisini tamamlamasına ve yayınlamasına yardım eden kısa hikayesi: Yaprak Çizen Niggle

Günümüzde Yüzüklerin Efendisi serisini duymayan, okumayan veya izlemeyen kişi sayısı yok denecek kadar azdır. Edebiyat ve sinemayla ilgilenen herkes bu serinin her iki alan için de ne kadar önemli olduğunu kavramıştır.

Sizlere bu yazımda, oluşturulması ve yazılması Tolkien’in yıllarını alan Yüzüklerin Efendisi serisinden Hobbit kitabının basımından bir yıl sonra, yazar tarafından kaleme alınan “Yaprak Çizen Niggle” adlı kısa hikayeyi anlatmak istiyorum.

Yüzüklerin Efendisi yazarı J.R.R Tolkien’in asıl mesleği dilbilimcilikti. Bu yüzden eserinin yapım aşamasında çevresindeki insanlar tarafından “Bir dilbilimci nasıl masal yazabilir ki?” şeklinde sık sık eleştirilmiştir. Zaten halihazırda yazabileceğinin en iyisini yazmak isteyen Tolkien bu eleştiriler sonucunda kendisini daha da fazla zorlayarak kitabın yazım aşamasını uzatmış ve en iyisini yazmak istemiştir.

Nasıl romanlar yazarın hayatını ve duygularını yansıtabiliyorsa, kısa hikayeler de hayatlarını ve duygularını yansıtabilmenin kısa bir yoludur yazarlar için. Yaprak Çizen Niggle hikayesi de Tolkien’in yazarlık hayatının özel hayatını nasıl etkilediğini yansıtmasının bir yoluydu. Tolkien’in “Bir sabah uyandım ve yazdım” dediği, en kolay ve zorlanmadan yazdığı hikaye olduğunu söylediği “Yaprak Çizen Niggle”, aslında Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi’dir. Bu noktada Tolkien’in oynadığı kelime oyunundan bahsetmek isterim; Niggle isminin anlamı aslında kılıkırkyarmaktır, yani çok uğraşmak, çok çabalamak. Hikayede Niggle adında, sanattan anlamayan bir toplumda yaşayan bir adam anlatılıyor. Niggle, kocaman, kusursuz bir ağaç  resmi çizmeye çalışıyordur, tıpkı Tolkien’in kendi kusursuzu olan kitabını yazması gibi. Tek bir yapraktan başlayarak bütün bir ağacı çizecek ve bütün yapraklar birbirlerine benzeyecek, hepsi aynı ve güzel olacak, hedef, budur. Niggle bu resme o kadar odaklanmıştır ki, hayatını yaşamayı unutmuştur. Ayrıntılar ayrıntıları doğuruyordur ve Niggle eserini asla beğenmiyor, istediği gibi olmadığını düşünüyordur. Bu noktada serinin ve yazarın fanatikleri olan okurlarımızın aklına Gondor’un Beyaz Ağacının geldiğine neredeyse eminim. Tolkien her ne kadar sembolizm ve alegori kullanmadığını söylese de aslında bir edebiyat öğrencisi olarak ben, okuduğum bu hikayede birçok sembol gördüm.

Niggle bir yandan eseriyle uğraşırken diğer yandan hasta eşine bakmakla yükümlü. Onu gerçek hayata bağlayan bir diğer figür ise arkadaşı Parish. Niggle hikayenin bazı kısımlarında eserini bitiremediğinde onları oyaladıkları için bu figürlere kızıyor hatta, ancak bir noktadan sonra kendisini suçlamaya başlayacak. Ne yazık ki hikayenin bir noktasında o da eşinin hastalığına yakalanıyor ve bir yolculuğa çıkıyor. Bilbo’nun yolculuğu maceraya doğruyken, Niggle’ın yolculuğu ise ölüme doğru ne yazık ki. Karakterimizin ölüme doğru yürüdüğünü, bir dağın arkasından geçtiğinde ve çobanla karşılaştığında anlıyoruz. İngiliz Edebiyatı sembollerinin yapıtaşlarından biri çobandır ve çoban da peygamberleri İsa’yı sembolize eder. İsa, onu Tanrıya götürmek için beklemektedir, Niggle’ın yolculuğu bitmiştir ve geride güzel bir eser bırakmıştır.

Tolkien’in kullandığı bir diğer dini öge ise mükemmelin Tanrıya mahsus olduğudur. Mükemmel olan tanrıdır, mükemmel olan ağacın kendisidir çünkü ağaç Tanrının eseridir,Tanrının kulu Niggle’ın resmi sadece kusursuza yakın olabilir. Elbette bu kısım okuyucunun yorumuna göre değişir ancak yazarın kullandığı ögeler böyle yorumlar yapmaya oldukça müsaittir.

Niggle’ın hikayesi ölümüyle biter, artık kusursuzluğun bulunabildiği Cennete ulaşmıştır. Bir sabah uyanıp bir anda yazdığı bu zannımca güzel ve ilgi çekici hikaye, Tolkien’in evrenini tam anlamıyla bitirmesine ve yaptığı işten tamamen emin olmasına sebep olmuştur. Niggle’ı gerçek hayata bağlayan eşi ve arkadaşı Parish’tir, tıpkı Tolkien’i gerçek hayata bağlayan kişilerin ailesi ve dostları olması gibi. Niggle’ın aksine Tolkien, ölüm yolculuğuna çıkmadan önce eserini tamamlamıştır ve Niggle kusursuz bir şeyin ölümlü dünyada olmadığını son nefesinde anlarken Tolkien neyse ki çok daha önce anlamış ve edebiyatın en önemli eserlerinden biri olan Yüzüklerin Efendisini okurlarına sunmuştur.

Okurları bu güzel eserle tanıştırdığı ve iç dünyasını Niggle’ın hayatı üzerinden bizimle paylaştığı için bu başarılı ve yetenekli yazara ne kadar teşekkür etsek az. Umarım incelememi beğenmişsinizdir ve size faydalı olmuştur. Görüşmek üzere 😊))

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 1 YORUM
  1. Abdullah dedi ki:

    Tolkien hakkında bilinmeyen şeyleri içeriyor, uzun zamandır gördüğüm en kaliteli yazı diyebilirim.

BİR YORUM YAZ