En Güncel Film Önerileri

Ford v Ferrari İnceleme

  • 19 Kasım 2019
Ford v Ferrari İnceleme

Ford v Ferrari İnceleme

Bu yazımızda, vizyona yeni giren ve başrollerinde Christian Bale ile Matt Damon’un olduğu Ford v Ferrari filmini inceledik.

Dikkat ! Bu yazı Spoiler içermektedir.

Ford v Ferrari filmi, Ford şirketinin kurucusu olan Henry Ford’un torunu Henry Ford ii,Dünyanın en önemli otomobil yarışlarından biri olan Le Mans yarışlarında,o zamanların en güçlü şampiyonu Ferrari’yi ( 1963 ) satın almaya çalışmasını anlatıyor.Ama bu satın alma başarısızlıkla sonuçlanıyor. Ardından Ford ekibi Le Mans yarışlarında Ferrari’yi yenebilcek bir araç tasarlamaya karar veriyor. Bu olayların neticesinde otomobil tarihinin en çekişmeli yarışlarından biri olan 1966 Le Mans 24 saat yarışı tarihe geçiyor. Ve film bizi tüm bunların arkasında ki yaşanan olaylara götürüyor.Filmin yönetmenliğini Walk The Line,3:10 To Yuma ve Logan gibi filmlerde iyi işler çıkartmış James Mangold var. Oyuncu kadrosunda ise Christian Bale,Matt Damon,Jon Bertnal, Josh Lucas, Tracy Letts ve Caitriona Balfe gibi oyuncular bulunmakta.

Film’e Carroll Shelby ( Matt Damon ) ile açılış yapıyoruz. Kendisi 2.Dünya savaşından döndükten sonra,1959 Le Mans yarışını kazanıyor. Ama ne yazık ki kalbindeki rahatsızlıktan dolayı, sürüş kariyerine devam edemiyor. Bunun üzerine 1962’de Shelby American adlı, otomobil ve yarış arabaları yapan bir firma kuruyor. Açılış yaptığımız bu sahnede, Carrol Shelby’nin o yarışda yaşadağı, travmatik anılarına şahit oluyoruz.

Ken Miles ( Christian Bale ) ise, araba mühendisi ve aynı zamanda yarış pilotu. Gerek mühendislik işinde, gerekse pilotluk konusunda ise oldukça iyi biri. Kendine ait bir tamirhanesi var ve bu şekilde para kazanıyor. Tamirhane dışında ise, yarış pilotluğu yapıyor. Kupa koleksiyonuda oldukça geniş. Katıldığı yarışları kazanan biri.

Filmimizin asıl hikayesi ise, Ford şirketi. Ford’un burda ki temel amacı, yarışlara katılıp Ferrari’yi geçmek değil. Ford’un asıl amacı, otomobil satmak. Ve şirketin son 2-3 yılda ki işleri ise oldukça vasat. Gerek mali, gerekse reklam olarak. Bu konuyu Henry Ford ii ve yöneticeler toplantıda konuşurken, yöneticilerden Lee Lacocca ( Jon Bernthal ) bir fikir sunuyor. Yeni nesil ve gençler için, hız ve rekabet daha önemli diyor. Bizim bu gençleri ve jenerasyonu yakalamamız lazım diyor. Bu şekilde araba satışlarında da bir sıçrama yapabiliriz diyor. Ardından, Henry Ford ii ve Lee bir plan kuruyor. Bu plan ise, Ferrari’yi satın almak. O dönemler, maddi açıdan Ferrari’den daha güçlüler. Yöneticiler gidip tekliflerini yapıyor. Ama araya Fiat giriyor ve onlar hisselerin çoğunu alıyor. Ardından Henry Ford ii’nin tek amacı ve isteği, Le Mans yarışlarında Ferrariyi geçebilmek oluyor.

Lee Lacoca, Carrol Shelby’nin yanına gidip bu fikri anlatıyor. Bütçe ve diğer konularda garanti veriyor. Ardından Shelby işe koyuluyor. Ama ona iyi bir pilot lazım. Ve bu doğrultuda Ken’in yanına gidip, bütün bu olanları anlatıyor. Çünkü bu iş için Ken’in ne kadar doğru bir isim olduğunu biliyor ve ona Ford’u, Le Mans’da zirveye çıkartalım diyor. Ken ise sivri dilli ve açık sözlü biri. İlk başta Ford’un yöneticelerinden ve hareketlerinden hoşlanmıyor. “ Ford ile iş yapılmaz “ diyip reddediyor. Bunun üzerine Shelby, Ken’i alıp mühendislerin ürettiği GT-40 motorunun takılı olduğu bir araç denettiriyor. Çünkü Ken’in oraya oturup, o aracı sürdükten sonra vazgeçemeyeceğini biliyor. Ken ise hayatını tamircilikle devam ettirmek istemediğinin farkında.Onun tutkusu hız, rekabet ve yarış pilotu olmak. Bu olayın ardından Ken, takıma katılıyor.

Sonrasında ise yarış için hazırlıklar başlıyor. Ekibimiz, otomobil üzerinde çalışıp testler ve yarışlar yapıyor. Tam herşey yolunda giderken, Ford’un yöneticileri Ken’i takımda istemiyor, özellikle Leo Beebe ( Josh Lucas ).Çünkü Ken’in, Ford markasına yakışmadığını düşünüyorlar. Shelby, ne kadar uğraşsa da onu takıma alamıyor. Ve ekibimiz, Ken olmadan Le Mans yarışına katılıyor. Ama bu yarış, Ford için hüsranla sonuçlanıyor.

Ardından, Henry Ford ii, Shelby ve yöneticiler toplantı yapıyor. Henry Ford ii, bu hüsranla ilgili konuşurken, Shelby aslında iyi iş çıkarttıklarını söylüyor. Shelby, Le Mans yarışlarında Ferrariyi geçen bir araç tasarladıklarını ama pilot yüzünden kazanamadıklarını ve bunun ise, Ferrari cephesinde bir korku yarattığını söylüyor. Bir şans daha istiyor. Ardından diğer gelecek yarış için tekrar hazırlığa giriyorlar.

Hazırlık sürecindeyken Henry Ford ii ve yöneticiler, bizzat gelip yatırım yaptıkları aracı görmek istiyorlar. Ama bu sırada diğer yarış için Leo beebe, Ken’i takıma hala almamakta kararlı. Ki kendisi yarış bölümünün başı. O sırada Shelby kıvrak bir planla, Leo’yu ekiyor ve yaptıkları araca Henry Ford ii’yi bindirip, ufak bir yarış turuna çıkartıyor. Shelby aracı normal yarıştaymışcasına kullanıyor. Gezi turu bittiğinde ise, Henry Ford ii, nefes nefese ve korku içinde kalıyor. Bu sırada Shelby ise, bu aracı kullanıcak kişinin bu aracı anlaması lazım diyor, her türlü detayı bilip, araçla bir bütün olması lazım diyor. Bunun içinde en uygun kişinin Ken Miles olduğunu söylüyor. Shelby, Ona Daytona yarışında bir şans vermesini söylüyor. Eğer Ken, Daytona’da birinci olursa, Yarış pilotumuz o olur diyor. Eğer olamaz ise,şirketimi sana devrederim diyor. Ve bu şekilde Henry Ford ii’yi ikna ediyor.

Ardından Daytona yarışına geçiyoruz. Ken, Shelby American takımıyla, Ford için yarışa katılıyor. Ford’un diğer takımlarınıda, Daytona yarışında geçip, birinci oluyor.

Sıra artık Le Mans yarışına geliyor. Hazırlıklarını yapan ekip, Fransaya doğru yola çıkıyor. Yarışa Ferrari 3 arabayla katılıyor. Ford ise 8 arabayla. Ertesi gün saat 4’de yarış başlıyor. Yarış beklenildiği gibi oldukça çekişmeli geçiyor. Saatlerimiz geceyi gösterdiğinde Ferrari’nin 2 arabası, ilk 2 sıradaydı ve Ford’un 4 aracı ise zorlanma nedeniyle yarış dışı kalmıştı. Ama bu zorlanma bir tek Ken Miles’a işlememişti. Sabah olduktan sonra vites arttıran Ken Miles, Ferrarileri geçmeye başlamıştı. Ferrarilerin’de gücü yetmeyince, 3 arabalarıda yarış dışı kalıyor. Ve Ken Miles artık yarışta Ford’a liderlik ediyordu adeta.

Ama yarışın sonlarına doğru Leo, Henry Ford ii’ye, yarışı 3 araba ile aynı anda bitirelim ve tarihe geçelim diyor. Bu doğrultuda pit kısmını arayıp, Ken’e haber vermelerini ve yavaşlayıp diğer 2 aracı beklemesini söylüyor. Pilot değişimi sırasında haberi alan Ken, yarışa hala son sürat devam ediyorken yavaş yavaş vites düşürmeye başlıyor ve diğer araçları beklemeye geçiyor.

Biz burda Ken’in zaten amacına ulaştığını görüyoruz. Onun isteği birinci olmak değil. Arzuları ve tutkuları doğrultusunda çoktan istediğini almıştı. O bitiş çizgisi ise onun için basit bir sondu sadece. Yarışı 3 arabayla aynı anda Ford takımları bitiriyor. Ama ne yazık ki kural gereği Ken, birinci olamıyor. Bu plan aslında Leo’ya aitti. O kuralı biliyordu ve Ken’in birinci olmaması için böyle birşey yapmıştı. İşde burda Ken’in neden ondan ve diğer yöneticilerden hoşlanmadığı, hatta genel olarak takım elbiselilerden hoşlanmadığı net şekilde anlaşılıyordu. Leo, onu alt tabakadan görüyordu. Ken film boyu gerek davranışlarıyla, sürekli giydiği işçi kıyafetleriyle, yaptığı ağır ve pis işleriyle alt tabaka gibi gözüksede, bundan daha fazlası olduğunu kanıtlıyordu. Bu olay Dünyanın işleyişiyle ilgili bize oldukça iyi bir mesaj veriyor.

Le Mans yarışlarından 2 ay sonra Ken Miles, test sürüşü sırasında geçirdiği kazadan dolayı hayatını kaybediyor. Ford ise, Le Mans yarışını 4 sene üst üste kazanıyor.

Genel olarak filmin oldukça iyi olduğunu düşünüyorum. Ellerinde ki gerçek konuyu, mükemmele yakın bir şekilde işlemişler. James Mangold ve ekibi, bu olayı senaryoya dökerken harika iş çıkartmış. Filmin gidişatı, kurgusu ve temposu bi an olsun seyirciyi bırakmıyor. Özellikle yarış sahnelerindeki görseller ve çekim açıları oldukça iyi seçilmiş ve yansıtılmış. Ayrıca bu yarış sahnelerindeki ses kurgusu ve miksajı harika yapılmış. Sinemada değilde, canlı canlı takip ediyormuş hissi veriyor. Oyunculuklarda ise Christian Bale, diğer oyunculara göre öne çıkıyor desek, yanılmış olmayız. Harika bir şekilde oynamış. Ford v Ferrari’nin ismini bu sene Oscar’da görürsek pek şaşırmayız.

10 / 8.2

 

 

 

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ